adscode

Bulgar Okullarında Türk Çocukların Eğitim Sorunları Araştırıldı

Bulgaristan-da sivil toplum örgütü olarak faaliyet gösteren Uluslararası Azınlıklar ve Kültürel İletişimler Araştırma Merkezi (IMIR), Bulgar okullarında Türk çocukların anadil ve tarih eğitimi sorunlarını…

Bulgar Okullarında Türk Çocukların Eğitim Sorunları Araştırıldı
Haberler
Proje Müdürü Dr. Antonina Jelyazkova, Mayıs ayında yapılan ve Türk çocuklarının anadil ile resmi dil eğitim sorunları, dil eğitiminde kullanılan ders kitapları ve tarih eğitiminde azınlıkların tanıtımı gibi konuları kapsayan araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
Türk ve Müslümanların kalabalık olarak yaşadığı iki büyük ve iki küçük şehir ile 4 köyde yapılan çalışmada öğrenci, veli, eğitim uzmanı ve okul müdürüleriyle mülakatlar yapıldığını belirten Jelyazkova, "Devletin anadil eğitimine olan ilgisizliği çarpıcıdır" dedi.
Çalışmalarıyla ilgili AA-ya değerlendirmede bulunan Jelyazkova, "Devlet ve devlet kurumları gerek yasama gerekse idari alanda üzerine düşen görevi yapmıyor" dedi.
Dr. Jelyazkova, şunları söyledi:
"Toplum artık huzurlu. Toplumda Avrupa dillerinin öğretimine benzer, anadil öğretiminden kaynaklanan korkular yok. Tüm bunlar öğrenciler ve velilerin özgür seçimine bağlı olması gerekiyor. Asıl vurgulamak istediğim şu; devlet ve devlet kurumları gerek yasama gerekse idari alanında üzerine düşen görevi yapmıyor. Sonuç olarak, Türkçe öğretimin önünde 'sessiz' bir takım engeller oluşturuldu ve bu engeller öğretmen, okul müdürleri, veli ve çocukların öğrenme motivasyonu çökertti."
-Devletin isteksizliği-
"Devlet, anadil eğitimi konusunda mevzuatın getirdiği görevleri yerine getirmek zorundayken bu konuda gerek siyasi gerek idari iradeden yoksun" diyen Dr. Jelyazkova, "Bugün yasal anlamda anadil eğitimi tamamen müdür, öğretmen, bölgesel eğitim uzmanı ve velilerin kişisel çaba ve anlayışına dayalı olarak gerçekleşebiliyor" dedi.
Bulgar Eğitim Bakanlığı'nın anadil eğitimi için uygulanacak standartları içeren yönetmeliği halen yayımlamadığını vurgulayan Dr. Jelyazkova, "Yasalara baktığınızda, bir yandan anadil eğitimi devlet standartlarına uygun olmalı, diğer yandan ise böyle standart yok. Bu durum, bir hukuk devletinde anadil eğitim sürecinde kabul edilemez derecede büyük bir belirsizlik ve güvensizlik yaratır" diye konuştu.
Vatandaşların da anadilde eğitim alanındaki mevzuat konusunda yeterli bilgiye sahip değil olmadığını kaydeden Dr. Jelyazkova, anadil eğitimi için devletin gerekli iradeyi göstermediğine dikkati çekti.
-Ders kitaplarındaki kalite düşüklüğü-
Bulgaristan-da yapılan Türkçe anadil eğitiminde kullanılan ders kitapların tamamının 20 yıl öncesine dayandığının altını çizen Dr. Jelyazkova, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer devlette anadil eğitiminin kaliteli olarak yapılmasına ilişkin bir çaba, bir irade olsaydı bugüne kadar eğitim malzemelerinin yenilmesi için gerekli olan her şey yapılmış olacaktı. Türkçe ders kitapları çocukların ellerinde parçalanırken, Bulgaristan-da diğer hiçbir dersle ilgili eğitim malzemesinin yenilenmesi bu kadar uzun süre ihmal edilmemiştir. Türkçe ders kitapların içeriği ve kullanılan dil tamamen eskimiş ve renklilik ile görsellik açısından interaktif eğitiminin kaçınılmaz olduğu 2012 yılının ihtiyaçlarından son derece uzak kalmıştır."
-Çift dil sorunu-
Çifte dilli olarak tanımladığımız bu çocuklar aslında ne anadilini ne de resmi dili olan Bulgarcayı düzgün bilirler" diyen Jelyazkova-ya göre veliler, çocuklarının kendi anadillerini yeterli derecede bildiklerini düşünerek, daha ziyade diğer derslere ve Bulgarca eğitimlerine ağırlık veriyor. Dolayısıyla 300-800 sözcükten oluşan bir anadil kullanan bu çocuklar, bu dilin edebi yapısı konusunda yeterli bilgiye sahip değiller.
-Türkçe öğrenimine karşı ilginin azalması-
"Bulgaristan devleti anadil eğitimine karşı gösterdiği ilgisizlik ile aslında düşük eğitimli vatandaşlar üretmektedir" diyen Dr. Jelyazkova, son yıllarda Türkçe dil eğitimine karşı azalan ilginin resmi istatistikden de belli olduğunun altını çizdi.
1992-1993 döneminde 114 bin öğrenci Türkçe dersi görürken, bugünlerde ilginin ciddi biçimde düştüğüne dikkati çeken Jelyazkova, 2005-2006 döneminde mecburi-seçmeli Türkçe dersi alan öğrenci sayısının 25 bin 191-e, 2009-2010 döneminde 15 bin-e ve 2010-2011 döneminde 7 bine düştüğünü açıkladı.
Anadil eğitiminin siyasi boyutu konusunda yorum yapmak istemediğini belirten Dr. Jelyazkova, son 20 yıldır parlamentoda temsili edilen ve iki dönem iktidar ortağı olan, üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS - HÖH) partisinin anadil eğitimi alanındaki çalışmalarının ise yetersiz olduğunu iddia etti.
-Tarih eğitimi-
Tarih alanında ders kitaplarının içeriğinin son 20 yılda sürekli yenilendiğini ve Bulgaristan-ın tarihin objektif tanıtımı konusunda önemli adımlar attığını söyleyen Dr. Jelyazkova, "Tarihi verilerin dengeli sunumu yapıldığında bu bilgiler çocuklar tarafından normal ve sakince algılanır" dedi.
Dr. Jelyazkova'ya göre araştırmaya katılan Bulgar kökenli tarih öğretmenleri Osmanlı dönemi, ülkenin 1878 yılındaki Osmanlı-dan bağımsızlığı ve Balkan savaşların anlatımı konusunda sağlıklı bir tutum sergilediklerini savundu.
Jelyazkova, araştırmada, Türk kökenli tarih öğretmenlerinin ise savaş ve imparatorluk dönemlerinden söz ederken çocuklara rahatsızlık vermekten çekindikleri bilgisini verdiklerini söyledi.
Dr. Jelyazkova, okullarda "mecburi-seçmeli" ders olarak yapılan Türkçe anadil eğitiminin haftalık 4 saat gibi katı kurallara bağlı kalmaması gerektiğini, bu derslere katılan çocukların gerekli bilgileri alabilmeleri için saat sayısının artırılması gerektiğini ifade etti.
AA

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)