adscode

Darüşşafaka mezunlarının yüzde 90’nı üniversite sınavını kazanıyor!

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Yıldırım, Darüşşafaka'nın 147 yıldır değişmeyen iddiasının hiç eksilmediğini belirterek, ''Bu iddiamız; burada verdiğimiz eğitimle aramıza katılan…

Darüşşafaka mezunlarının yüzde 90’nı üniversite sınavını kazanıyor!
Özel Eğitim

 

Darüşşafaka Eğitim Kurumlarına ve geleceğe yönelik hedeflerine ilişkin bilgi veren Yıldırım, Darüşşafaka olarak 2 temel hedeflerinin bulunduğunu, bunlardan ilkinin kuruluş misyonununa uygun olarak eğitimde fırsat eşitliği yaratmak adına, yetenekli ama babasını kaybetmiş, maddi durumu yetersiz olan yurdun 4 köşesindeki öğrencilere uzanmak ve onların içinden en iyilerini Darüşşafaka'ya kazandırmak, onlara çağdaş eğitim imkanlarını sunarak toplumun lider kadroları arasına hazırlamak olduğunu anlattı.

 

Darüşşafaka'nın diğer hedefinin bu misyonunu tamamen hayırsever vatandaşların ya da sosyal sorumluluk projeleri olan kurumların verdiği destekle ifa edebilmek olduğunu aktaran Yıldırım, 2011 yılında Darüşşafaka'ya katılacak yeni öğrencileri tespit için 33 ilde tanıtım toplantısı düzenlediklerini söyledi.

 

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan edindikleri o yıl babasını kaybetmiş 3. sınıf öğrencilerine tek tek mektup yazarak okulun sınavlarına girmeye davet ettiklerini de anlatan Yıldırım, ''Her sene artan bir ilgiyle karşılaşıyoruz. Tanıtım toplantılarımız sonrası çocuklar için 20 ilde sınav düzenliyoruz. Daha önce bilgi tabanlı olan bu sınavın şeklini değiştirdik, yeteneklerini öne çıkaran bir sınav düzenlemeye başladık. Biz Türkiye'nin her bölgesinde yaşayan çocukları tanımak istiyoruz çünkü. Bu sınav tipi Darüşşafaka'ya gelen öğrenci profilini değiştirdi. Daha önce öğrencilerin yüzde 60'ı İstanbul'dan, yüzde 40'ı Anadolu'dan olurken, son 3 yıldır aldığımız öğrencilerin yüzde 70'i Anadolu'dan olurken, yüzde 30'u da İstanbul'dan gelmeye başladı'' diye konuştu.

 

Darüşşafaka'yı gittikleri illerin iş çevrelerine ve yerel yöneticilerine de tanıttıklarını ve destek istediklerini dile getiren Yıldırım, öğrencilerinin yüzde 60'ının erkek, yüzde 40'ının ise kız öğrencilerden oluştuğunu, tamamen karşılıksız bursla öğrenim gördüklerini, ayrıca okulda akademik gelişmelerinin yanı sıra kişisel ve sosyal gelişimleriyle ilgilenildiğini anlattı.

     İngilizce ağırlıklı eğitim gören öğrencilerin 6. sınıftan itibaren Almanca veya Fransızca ikinci bir dil eğitimi almaya başladıklarını vurgulayan Yıldırım, tam donanımlı 24 kişilik sınıflarda eğitim verildiğini belirterek, '' Son yıllarda küreselleşen dünyada onların rekabet güçlerini daha da güç katmak için teknoloji ağırlıklı yetişmelerini de sağlamaya çalışıyoruz. Çocuklarımızın bilişim teknolojisi alanında yarışmalara katılmaya teşvik ediyoruz. Bir robot kulübümüz var. 2 yıldır ABD'deki bölgesel yarışmalara katılıyorlar ve her sene de derecelerle dönüyorlar. Daha küçük öğrenciler için first lego kulüp var, geçen yıl Türkiye şampiyonu oldular ve ABD'ye dünya şampiyonasına gittiler. Çocuklarımızın bilgisayar alanında uzmanlaşmalarını teşvik etmek üzere bir de sertifika programı başlatmak istiyoruz'' şeklinde konuştu.

    

    

 Okulun 147 yıllık misyonuna vurgu yapan Yıldırım, şöyle devam etti:

 '' 147 yıldır değişmeyen iddiamız hiç eksilmedi. Bu iddiamız; burada verdiğimiz eğitimle aramıza katılan küçücük yavrularımızın büyüdüğü zaman hayatının değişmesi, Türkiye'nin alt gelir grubuna mensup ailelerinden gelen çocukların büyüdükleri zaman toplumun lider kadrolarına katılması ve kendilerinin de hayatının değişmesi. Ben de Darüşşafa mezunuyum. Çocuklarımızın büyüdüğü zaman, Darüşşafaka'ya hizmet etmeyi de bir borç bilmesi bilincini de yaratmaya çalışıyoruz.

     Bu çocukların gelişimlerini sağlarken, üniversiteye giriş önemli bir hedef tabii. Son 2 yılda Darüşşafaka'dan mezunlarımızın yüzde 90'ı 4 yıllık bir okula yerleşti. Biz, bunu da yeterli bulmuyoruz, bu oranı yüzde 100'e çıkartmak istiyoruz. Bir de girdikleri üniversiteler itibarıyla biraz daha yukarı çıkaralım istiyoruz.

     Çocuğun eğitim motivasyonunun eksilmemesi için de onları yaşdaşlarıyla yarışacakları SBS benzeri sınavlara sokuyoruz. İlköğretim öğrencilerimiz senede bu tür 6 sınava giriyor. Çocukları şimdiden üniversite sınavlarına hazırlamak adına bu sistemi uyguluyoruz.''

     Yıldırım, eğitim çalışmalarını desteklemek için Darüşşafaka'ya kaynak yaratma çabalarını sürdürdüklerini, son 3 senedir yaptıkları tanıtım faaliyetleri sonucu Darüşşafaka'ya hayırsever vatandaşların ilgisinin arttığını belirterek, ''2006 yılında bağış yapanların sayısı 600 iken son 2 yıldır 6 bin civarına çıktı bu rakam. Darüşşafaka'yı daha iyi tanıtma çabalarımızın sonucu oldu bu'' dedi.

    

   81 İLDEN 81 ÖĞRENCİ PROJESİ

    

     Bağışçıları artırmak için mümkün olduğunca her kanalı kullanmaya çalıştıklarını dile getiren Yıldırım, bireysel bağışçılarının yanı sıra kurumsal bağışçıları ve rezidans adı verilen huzurevi bağışçıları bulunduğunu aktardı.

     Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

     ''Toplumun her kesiminden bağışçılarımız var. Bir kısmı 'vasiyet bağışı' dediğimiz, mal varlıklarını vefatlarından sonra Darüşşafaka'ya bağışlıyorlar. Şu anda 270 kadar vasiyet bağışçımız var. Kurumsal bağışçılarımızın başında Türkiye İş Bankası geliyor. Eğitim bahsinde Türkiye'nin her yerine yayılmak gibi bir düşüncemiz var. Bu konuda son 3 yılda ciddi bir çaba içindeyiz. Bu çaba içerisine girerken İş Bankası da bizimle beraber oldu. Ve onlarla '81 İlden 81 Öğrenci' adını verdiğimiz bir proje geliştirdik. Amacımız her sene 81 ilden öğrenci almak. Türkiye İş Bankası da Türkiye'nin her yerine yayılmış bir banka. Bizim ülke sathında eğitimde fırsat eşitliğini taşımak fikrimiz onlara da cazip geldi. Böylece bu proje oluştu. Proje kapsamında Türkiye İş Bankası hem bizim bu çocuklara ulaşmamıza yardımcı oluyor, hem de her sene yeni aldığımız 81 öğrencinin bütün giderlerini karşılıyor. Toplam 831 öğrencimiz var, 3 yıldır sürdürdüğümüz bu proje çerçevesinde 243 öğrencimiz Türkiye İş Bankası tarafından finanse ediliyor.''

     İş Bankası'nın yanı sıra çeşitli kurum ve kuruluşlardan da destek aldıklarını anlatan Yıldırım, bir diğer bağış sistemlerinin de mal varlığı ya da nakit yardımda bulunan bağışçılarına yaşamaları boyunca rezidans adı verilen huzurevlerinde hizmet vermek olduğunu belirterek, '' Türkiye'de eşi olmayan, standartların çok üstünde kalite sunan huzurevleri bunlar. İçinde yaşayanların arzusuyla rezidans adını verdiğimiz bu yerlerde şu anda 380 üyemiz var. Rezidanslarımızın 3'ü İstanbul'da 4'üncü ve en büyüğü Urla'da. Toplam 421 oda veya suit kapasiteli. İstanbul'dakilerde sınırlı sayıda yerimiz var. Ama esas boşluğumuz Urla'da. Buranın 3'te 1'i dolmuş vaziyette. 1 defalık bağışta bulunan bağışçılarımız hayat boyu Darüşşafaka güvencesi altına giriyorlar. Her türlü otelcilik hizmetlerinin yanı sıra her türlü sağlık giderleri de bizim tarafımızdan karşılanıyor'' diye konuştu.

    

 147 YILLIK EĞİTİM YUVASI

    

     Kapalıçarşı'daki esnaf çocuklarına eğitim vermek amacıyla 1863 yılında kurulan Darüşşafaka Cemiyeti, 1873 yılında Fatih'te babası olmayan çocuklara eğitim vermek için parasız ve yatılı bir okul açtı.

     Kurtuluş Savaşı sırasında önemli hizmetlerde bulunacak Türkiye'nin ilk telgrafçılarını yetiştiren bu okul, cumhuriyetin ilk yıllarında da ilk öğretmenleri yetiştiren bir muallimhane görevi gördü. İngilizce eğitim yapılan kolej statüsüne 1955 yılında geçen, 1971 yılında kız öğrencilerin kabulüyle karma eğitime geçen okul, 1994 yılında Maslak'taki kampüsüne taşındı.

     1880 yılında lise son sınıf1ta koyduğu telgraf dersleriyle posta teşkilatının kurulmasında önemli rol oynayan Darüşşafaka'nın ''1'' okul numaralı, okul birincisi öğrencisi Ahmet Fahri Bey dönemin Posta Telgraf İdaresi tarafından Paris'e eğitime gönderildi. Ahmet Fahri Bey, dönüşünden 2 yıl sonra PTT Genel Müdürlüğü görevinde bulundu.

     Darüşşafakaya, müze çalışmalarının yapıldığı 2009 yılında Ulu Önder Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın vasiyeti gün ışığına çıktı. Zübeyde Hanım, cemiyete 1921 yılında 20 bin kuruş bağışlamış ve öğrencilere taze meyve verilmesini vasiyet etmişti.

     Darüşşafaka mezunları arasında şair ve yazar Ahmet Rasim, şair ve aydınlar Namık Kemal, Yahya Kemal Beyatlı deneysel fizik alanında ultrason ve görüntülemede ilk çalışmaları yapan Adnan Sokullu, tiyatrocu Tolga Aşkıner, karikatürist Tekin Aral, eski Başbakanlık Müsteşarı Necdet Seçkinöz, ressamlar Agah Efendi ve Kemal Zeren gibi çok sayıda isim yer alıyor.

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)