adscode
adscode

MEB’in TEOG Hezimeti!

Milli Eğitim Bakanlığı hiç bu kadar “madara” olmamıştı. Bugün açıklanması gereken TEOG Yerleştirme puanları açıklanamadı.

MEB’in TEOG Hezimeti!
Günün Yazısı
Milli Eğitim Bakanlığı hiç bu kadar “madara” olmamıştı. Bugün açıklanması gereken TEOG Yerleştirme puanları açıklanamadı. Yine bugün başlaması gereken kolej kayıtları başlayamadı. Daha önemlisi olası bir iptal durumunda karne notlarının da değişmesi gerekir ki, o da çok daha büyük tartışmalara neden olacak…
Peki bütün gelişmeler tesadüfi mi?
Kesinlikle hayır.
Çok daha fazlası da yaşanırsa hiç şaşırmamak gerekir.
Çünkü bu noktaya gelineceği çok önceden belliydi.
En azından biz yüz defa uyardık ama onlar hep burunlarının doğrultusunda gittiler.
Dayatmacı bir tavır sergileyerek, biz ne dersek o olur dediler ve şimdi yargı duvarına toslayınca da her şey çorap söküğü gibi gelmeye başladı.
Kayıt dönemi, milyonlarca veli ve öğrenci için işkenceye dönerse hiç  şaşırtıcı olmaz.
Herkese sabır diliyoruz.
Tek umudumuz yeni hükümetin bir an önce kurulması ve gelen Bakanın duruma el koyması.
Yoksa bugünkü kadroların bu sorunun içinden çıkması hiç de kolay gözükmüyor!!!
Bir öğrencinin bile gördüğünü, öngördüğünü, koca bir bakanlık göremiyorsa onlara ne demeli!
 
 

''İşte Bir Öğrencinin Gözüyle Geliyorum Diyen Kaos
 
 
Öğretmenim.Yazılarınızı ilgiyle okuyorum.
14 yaşında bir kızım var.
Bu yıl TEOG'la cebelleşti.
Sınav sisteminin ve Bakanlığın uygulamaları hem onu,hem de bizi oldukça yordu.
Daha doğrusu bütün memleketi bitap düşürdü.
Sınav sonrası düşüncelerini yazıya dökmüş.
İçlerinde fırtınalar kopan bir öğrenci nesli ve onları anlayamayan bürokratlar,eğitim yöneticileri...
Başka ne denir.
Yazısını sizinle paylaşmak istedim.
Saygılar...
 
Bundan dört beş yıl öncesine kadar farkında değildim ne halde olduğumuzun.
Etrafımda siyaset konuşulduğunda sen anlamazsın, küçüksün falan deniliyordu (ki  hala büyümemiş muamelesiyle aynı cümleleri duyduğum da oluyor).Fakat artık büyüdüğümü, belli bir yaşa geldiğimin farkındayım.
 TEOG adı verilen,arkadaşlarımın  ve benim canımızı okuyan,yeri gelip ağlatan,yeri gelip 8/A Sınıfımıza” Kabakçı İsyanları” çıkartan bir sistem bu.
İlk haberlerde duydum adını.
7.Sınıfa geçmişim ,kafam rahat yani.
Her sene sistem değişiyormuş, bize de bir kıyak yaparlar diye  güldüğümü hatırlıyorum.
Ve aklıma takılan soru ise şu oldu:
”Neden  her  konuda bol uzman ve danışmanı bulunan bakanlarımızın güzel bir sistem bulamayıp ,her sene değişiklik yaptığı”
Öğretmenlerimden duyduğum kadarıyla   bu alanda uygulanan sistemler;LGS,OKS,SBS ve şimdi de TEOG…
Geçen yıla bakıyorum internetten…
Matematik ve  Fenden  4 hatalı soru çıkmış.
Gülünecek bir şey olmasa da,ülkece kahkaha kopartacak bir durum.
Bir milyon  iki yüz elli bin öğrencinin kaderini ilgilendiren bir konuda rahat tavırlar sergilemiş.
BAKANIMIZ; sıfır mahcubiyetle:” Fen sorumuzda verilen tanım hatalıdır ama bu soruya çözmeye engel değildir, biz yine de iptal ediyoruz”gibi bir ifade kullanmış(daha çok,itiraz etmeniz ne kadar ayıp,kendi yayınladığımız kitabımızdan haberimiz olmasa da olur demek istemiş,bence).
Ayrıca   Bakanlık onaylı kitaplarda öğretmenlerimizle bulduğumuz bir sürü hatadan bahsetmiyorum bile.
Öğretmenlerimizi  o kadar zor durumda  bıraktı ki bu konu…
Her sene değişen bilgiler ve süregelen yanlışlıklara karşı  MEB ne derse kabul etmek zorundayız gibi bir teslimiyeti ve yanlışı kabullenme gibi bir bilim dışılığını bile doğuran bir garabetti bu.
Yani hatalarla dolu bir geçmiş sınav karnesi ortadaydı.
Ve  biz sekiz oluyoruz, üst sınıftaki büyüklerimizden hep duyduğumuz;öğretmenlerimizin “seneye sizin de başınıza gelecek” diye bir nevi aba altından gösterdiği  öğrenci dizisi bizim için de  gösterime giriyor ve  kasım ayında ilk sınava giriyoruz.
Neyse ki bir sorun yaşamıyoruz.
Mayıs geliyor ve 2.etap başlıyor.Sınav bitiyor,inşallah uçuklar,karın ağrıları da bitiyor derken;rehber öğretmenimden gelen telefon MEB’in bizi öyle kolay rahatlatmayacağının bir işareti oluyor.
MarySanders’li soru üzerine sohbet başlıyor ve cevabımı soruyor.
C şıkkı diyorum.
Öğretmenim bu soruya  Bakanlığın D  için doğru dediğini ama,bir çok İngilizce öğretmeninin C de olabilir ve sorunun kendisinin bizzat hatalı olduğunu söylüyor.
Görüşmeden sonra  babamın  kaygı dolu gözlerle “sen n’aptın o soruyu deyişini hatırlıyorum.
İçimden “biliyordum bu soruda bir yanlışlık olduğunu ve soruyu yaparken ne sancılar çekmiştim” diyorum.
Fırtına gibi geçen bir dönemden sonra İngilizce bilgisine güvendiğim herkese bu soruyu soruyorum;öğretmenlerimin çoğu hatalı diyor,müfredat dışı diyen var.
Şöyle düşünüyorum:
Türkiye’deki bütün İngilizce öğretmenlerini sınava soksalar ,bu soruya kaç tanesi   doğru cevap verirdi  acaba?
Sorunun cevabından bir tek Bakanımız emin.
Uzmanlarına inceletmiş ve soruda hata görülmemiş.
Benden ve kaderdaş arkadaşlarımdan ne bekliyorsunuz Bakan amca…
Öğretmen ve uzmanların içinden çıkamadığı soruları üstümüze dağ gibi yüklüyorsunuz,kenara çekiliyorsunuz.İtirazımızı da para ödeyerek yapıyoruz(Kimin kasasına girer,kim harcar bilmiyorum ama)reddimizi alıp oturuyoruz yerimize..
Kızmaktan başka bir şey gelmiyor elimden.
120 soruyu hatasız hazırlayacak kadar bir çabası,gayreti gösteremeyenler ülke insanını nasıl eğitebilir,eğitim sistemini nasıl iyileştirebilir?'
 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    1 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (1)