Peki bütün gelişmeler tesadüfi mi?
Kesinlikle hayır.
Çok daha fazlası da yaşanırsa hiç şaşırmamak gerekir.
Çünkü bu noktaya gelineceği çok önceden belliydi.
En azından biz yüz defa uyardık ama onlar hep burunlarının doğrultusunda gittiler.
Dayatmacı bir tavır sergileyerek, biz ne dersek o olur dediler ve şimdi yargı duvarına toslayınca da her şey çorap söküğü gibi gelmeye başladı.
Kayıt dönemi, milyonlarca veli ve öğrenci için işkenceye dönerse hiç şaşırtıcı olmaz.
Herkese sabır diliyoruz.
Tek umudumuz yeni hükümetin bir an önce kurulması ve gelen Bakanın duruma el koyması.
Yoksa bugünkü kadroların bu sorunun içinden çıkması hiç de kolay gözükmüyor!!!
Bir öğrencinin bile gördüğünü, öngördüğünü, koca bir bakanlık göremiyorsa onlara ne demeli!
''İşte Bir Öğrencinin Gözüyle Geliyorum Diyen Kaos
Öğretmenim.Yazılarınızı ilgiyle okuyorum.
14 yaşında bir kızım var.
Bu yıl TEOG'la cebelleşti.
Sınav sisteminin ve Bakanlığın uygulamaları hem onu,hem de bizi oldukça yordu.
Daha doğrusu bütün memleketi bitap düşürdü.
Sınav sonrası düşüncelerini yazıya dökmüş.
İçlerinde fırtınalar kopan bir öğrenci nesli ve onları anlayamayan bürokratlar,eğitim yöneticileri...
Başka ne denir.
Yazısını sizinle paylaşmak istedim.
Saygılar...
Bundan dört beş yıl öncesine kadar farkında değildim ne halde olduğumuzun.
Etrafımda siyaset konuşulduğunda sen anlamazsın, küçüksün falan deniliyordu (ki hala büyümemiş muamelesiyle aynı cümleleri duyduğum da oluyor).Fakat artık büyüdüğümü, belli bir yaşa geldiğimin farkındayım.
TEOG adı verilen,arkadaşlarımın ve benim canımızı okuyan,yeri gelip ağlatan,yeri gelip 8/A Sınıfımıza” Kabakçı İsyanları” çıkartan bir sistem bu.
İlk haberlerde duydum adını.
7.Sınıfa geçmişim ,kafam rahat yani.
Her sene sistem değişiyormuş, bize de bir kıyak yaparlar diye güldüğümü hatırlıyorum.
Ve aklıma takılan soru ise şu oldu:
”Neden her konuda bol uzman ve danışmanı bulunan bakanlarımızın güzel bir sistem bulamayıp ,her sene değişiklik yaptığı”
Öğretmenlerimden duyduğum kadarıyla bu alanda uygulanan sistemler;LGS,OKS,SBS ve şimdi de TEOG…
Geçen yıla bakıyorum internetten…
Matematik ve Fenden 4 hatalı soru çıkmış.
Gülünecek bir şey olmasa da,ülkece kahkaha kopartacak bir durum.
Bir milyon iki yüz elli bin öğrencinin kaderini ilgilendiren bir konuda rahat tavırlar sergilemiş.
BAKANIMIZ; sıfır mahcubiyetle:” Fen sorumuzda verilen tanım hatalıdır ama bu soruya çözmeye engel değildir, biz yine de iptal ediyoruz”gibi bir ifade kullanmış(daha çok,itiraz etmeniz ne kadar ayıp,kendi yayınladığımız kitabımızdan haberimiz olmasa da olur demek istemiş,bence).
Ayrıca Bakanlık onaylı kitaplarda öğretmenlerimizle bulduğumuz bir sürü hatadan bahsetmiyorum bile.
Öğretmenlerimizi o kadar zor durumda bıraktı ki bu konu…
Her sene değişen bilgiler ve süregelen yanlışlıklara karşı MEB ne derse kabul etmek zorundayız gibi bir teslimiyeti ve yanlışı kabullenme gibi bir bilim dışılığını bile doğuran bir garabetti bu.
Yani hatalarla dolu bir geçmiş sınav karnesi ortadaydı.
Ve biz sekiz oluyoruz, üst sınıftaki büyüklerimizden hep duyduğumuz;öğretmenlerimizin “seneye sizin de başınıza gelecek” diye bir nevi aba altından gösterdiği öğrenci dizisi bizim için de gösterime giriyor ve kasım ayında ilk sınava giriyoruz.
Neyse ki bir sorun yaşamıyoruz.
Mayıs geliyor ve 2.etap başlıyor.Sınav bitiyor,inşallah uçuklar,karın ağrıları da bitiyor derken;rehber öğretmenimden gelen telefon MEB’in bizi öyle kolay rahatlatmayacağının bir işareti oluyor.
MarySanders’li soru üzerine sohbet başlıyor ve cevabımı soruyor.
C şıkkı diyorum.
Öğretmenim bu soruya Bakanlığın D için doğru dediğini ama,bir çok İngilizce öğretmeninin C de olabilir ve sorunun kendisinin bizzat hatalı olduğunu söylüyor.
Görüşmeden sonra babamın kaygı dolu gözlerle “sen n’aptın o soruyu deyişini hatırlıyorum.
İçimden “biliyordum bu soruda bir yanlışlık olduğunu ve soruyu yaparken ne sancılar çekmiştim” diyorum.
Fırtına gibi geçen bir dönemden sonra İngilizce bilgisine güvendiğim herkese bu soruyu soruyorum;öğretmenlerimin çoğu hatalı diyor,müfredat dışı diyen var.
Şöyle düşünüyorum:
Türkiye’deki bütün İngilizce öğretmenlerini sınava soksalar ,bu soruya kaç tanesi doğru cevap verirdi acaba?
Sorunun cevabından bir tek Bakanımız emin.
Uzmanlarına inceletmiş ve soruda hata görülmemiş.
Benden ve kaderdaş arkadaşlarımdan ne bekliyorsunuz Bakan amca…
Öğretmen ve uzmanların içinden çıkamadığı soruları üstümüze dağ gibi yüklüyorsunuz,kenara çekiliyorsunuz.İtirazımızı da para ödeyerek yapıyoruz(Kimin kasasına girer,kim harcar bilmiyorum ama)reddimizi alıp oturuyoruz yerimize..
Kızmaktan başka bir şey gelmiyor elimden.
120 soruyu hatasız hazırlayacak kadar bir çabası,gayreti gösteremeyenler ülke insanını nasıl eğitebilir,eğitim sistemini nasıl iyileştirebilir?'