Başta çocuklar olmak üzere her yaşta bireyin içinde barındırdığı sanatsal yetenekleri gün ışığına çıkarmayı amaçlayan ve dünya genelinde uzun yıllardır uygulanan ''Orff Eğitimi'', Türkiye'de de giderek yaygınlaşıyor.
''İnsan vücudunun en önemli enstrüman olduğu, dolayısıyla her insanın kendini ve duygularını müzik ve hareketle ifade etme potansiyeli bulunduğu'' yaklaşımıyla 1885-1892 yılları arasında yaşamış olan Alman besteci ve müzik eğitimcisi Carl Orff tarafından geliştirilen ''Orff Eğitimi''nde, çocukların doğuştan hareketli oldukları, büyüdükçe bu yapısal özelliklerinin kaybolduğu düşüncesinden hareketle çocuklardaki yeteneklerin kaybolmasının engellenmesi, büyüklerde ise kaybolan yeteneklerin ortaya çıkarılması amaçlanıyor.
Avusturya'daki Mozarteum Üniversitesi Orff Enstitüsü tarafından uzmanlığı onaylanmış kişilerce verilen ''Orff Eğitimi''nde, çocuklara temel ritim çalışmaları, müzik aletleri ile çalışmalar, drama, farklı ülkelere ait müzikli danslar ve çeşitli çalgılar, oyunlar içinde veriliyor.
İzmir'de çocuklar ve eğitimciler için Orff derslerinin verildiği Devlet Tiyatrosu, Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) İzmir Şubesi Başkanı İsmail Bilen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ''Orff Eğitimi'' ile geç tanıştığını belirtti. Bu alanda 1940'lı yıllarda başlayan bazı girişimlerin sonuçsuz kaldığını anlatan Bilen, ancak son yıllarda özellikle çocuklar için çok değerli olan Orff öğretisinin Türkiye genelinde hızla tanınır ve uygulanır hale geldiğini kaydetti.
''Orff Eğitimi'' alan çocukların genel bir sanat zevki ve sevgisinin yanında özgüven kazandıklarına işaret eden Bilen, ''Bu eğitim sisteminde sanatsal veriler kullanılarak yetenekleri ortaya çıkartılan çocuklar, resim, müzik, bale ve koro çalışmalarına yönlendiriliyor'' dedi.
-Yetenekler saklı kalmasın-
Bilen, ebeveynlerin çocuklarına karşı tarafsız olamayacaklarını, olabilseler dahi çocuklarının yeteneklerini fark edemeyebileceklerine belirterek, bu noktada çocukların yeteneklerinin su yüzüne çıkarılabilmesinin önemine işaret etti.
Bu eğitim ile çocukların sanatsal yeteneklerinin gün ışığına çıkarılması ve çocukların yönlendirilmesinin söz konusu olduğunu vurgulayan Bilen, ''Çoğu zaman bir yetişkinin bir sanat dalı ya da çalgı için 'içimde ukde kaldı' ifadesine tanık oluruz. Bu eğitimle çocuklara geç kalmama şansı veriliyor, önemli yetenekler keşfediliyor'' diye konuştu.
Bilen, bugüne kadar bu eğitimi alan çocukların büyük bölümünün, sanatın farklı alanlarıyla ilgili çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
-Orff eğitmenleri yetiştiriyorlar-
Orff eğitiminin öncelikle çocuklara eğitim verenler tarafından bilinmesi gerektiğini ancak eğitim fakültesi mezunları arasında dahi bu öğretiyi bilmeyenlerin bulunduğunu dile getiren Bilen, bu öğreti ile daha fazla çocuğa ulaşabilmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı, devlet sanatçısı piyanistler Güher-Süher Pekinel kardeşler ve Orff Merkezi Türkiye işbirliğiyle ''Anadolu'da Orff Projesi'' yürütüldüğünü kaydetti.
Bilen, TOBAV'da da Pekinel kardeşlerin konuk olduğu seminerde, Türkiye'nin dört bir yanından eğitimcilerin Orff metodu konusunda bilgilendirildiğini de belirterek, ''Güher-Süher Pekinel kardeşlerin başlattığı 'Anadolu'da Orff' projesi, Türkiye'deki tüm çocukların bu eğitim yöntemiyle tanışmalarını amaçlıyor'' dedi.
TOBAV'da 4 yaş ve üzerindeki çocuklara Orff eğitimi veren Ezgi Akbay ise bu eğitime katılan çocukların çok eğlendiklerini, oyun oynadıklarını, oyunla öğrendikleri şeyleri asla unutmadıklarını ve kendi yeteneklerini fark ettiklerini söyledi.
