adscode

Tarih tarihçiler için mi yoksa?..

Tarihe ilgi duyan, geçmişi soran, sorgulayan bir toplum değiliz. Her ne kadar tarihi dizi ve filmler, izleyici rekoru kırsalar da, o sizi yanıltmasın.

Tarih tarihçiler için mi yoksa?..
AG Blog


Merak edilen, meclis ve cephede yaşananlar değil, harem!
Ama bu kadarı bile tarihçileri mutlu etmeye yetiyor da artıyor.
Bu ilginin arkası gelecektir, gelmeli de görüşündeler...
Peki durduk yerde, bizim bu tarih merakımız nereden çıktı?
Önceki gün, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nüngerçekleştirdiği 2. UlusalSakarya Zaferi ve Haymana konulusempozyum için Haymana’daydım. Geçen yıl da katılmış ve müthiş etkilenmiştim.Bu yıl da öyle oldu. Yakın tarihimizi, en kısa zamanda Genç Bakış’ta da elealmak istiyorum. Çünkü bu ülke nasıl kuruldu, bugünlere nasıl gelindi, pekçoğumuzun haberi bile yok. Özellikle de gençlerin!..
Bu eksikliği, nasıl tamamlarız diye düşünülmesi gerekirken, şimdi bir deüniversitelerdeki İnkılap Tarihi dersinin kaldırılması gündeme geldi.
İçeriğini nasıl zenginleştiririz, ilgiyi nasıl artırırız, geçmişten geleceğenasıl ders çıkartırız diye düşünülmesi gerekirken, bırakın kaldırılmasını, bunudüşünmek bile, bu ülkeyi kuranlara yapılan en büyük saygısızlıktır...

Haymana’nın tarihteki yeri?
Haymana, Ankara’ya 70 kilometre uzaklıkta şirin bir ilçe. Kaplıcalarıylabilinir. Tarihi Roma’ya,Bizans’a kadar gider. Ama asıl önemi, millimücadeledeki yeri ve konumudur.
Viyana kapılarında başlayan geriçekilişin ve toprak kaybının son bulduğu noktadır Haymana. Mustafa Kemal’in“Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır” dediğiyerdir. Sakarya Zaferi’nin başladığı ve en büyük lojistik desteği aldığıtopraklardır. Ve eğer Haymana düşmana geçit verseydi, Ankara Hükümeti’nin sonugelecek ve muhtemelen deİstanbul’un heptenelden gidişi geçekleşecekti.
Gün boyu süren oturumlarda öylesine çarpıcıanekdotlar vardı ki, tüm bu ayrıntıları yediden yetmişe herkesin dinlemesigerekirdi.
Bu ülkenin kolay kurulmadığını, bugünlere kolay gelinmediğini ve öyle kolaycada harcanamayacağını görür, ona göre ülkemize dört elle sahip çıkardık.
Topraklarımız üzerinde oynanan oyunlar dün ne ise bugün de o. Aslında değişenfazla bir şey yok. O kadar tarihçiyi bulmuşken, en çok merak ettiğim sorulardanbirisi olan sınırlarımızın nasıl çizildiğini, burnumuzun dibindeki adalar ve petrol bölgelerinin neden venasıl elimizden gittiğini sordum. Cevap enteresandı:
O günün koşullarında gücümüz bu kadarına yetti.
Peki Mustafa Kemal Samsun’a niye gönderildi ve giderkenkendisine yüklüce altın verildi mi?
Gözden uzak tutulmak için gönderildi, altın falan da verilmedi.

Konu başlıkları
Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nün gerçekleştirdiğisempozyuma, tarihçilerin yanı sıra çok sayıda bilim insanı dakatıldı. Bunlardan biri de kendisi de Haymanalı olan veAntalya’da yüz nakli gerçekleştiren Prof.Dr. Ömer Özkan’dı.
Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş’in açılışını yaptığı, Enstitü Müdürü Prof. Dr.Temuçin Faik Ertan’ın da koordinasyonunu gerçekleştirdiği sempozyum, üçoturumda yapıldı..
Prof. Dr. Hikmet Öksüz’ün başkanlığındaki birinci oturumda Sakarya SavaşıÖncesi Gelişmeler ele alındı.
Dr. Necdet Aysal, “Milli Mücadele’de Mustafa Kemal Paşa ve Haymana”yı, Arş.Gör. Çagla Tagmat “Sakarya Savaşı Öncesi Yunan Hükümetinin Komutan Arayışları:Gounaris- Metaksas Görüşmeleri”ni, Prof. Dr. Tülay Alim Baran, “Sakarya SavaşıÖncesindeki LondraKonferansı’nınİç ve Dış Siyaset Açısından Önemi”ni, Prof. Dr. Süleyman Beyoğlu da “Sakarya Savaşı ÖncesiHazırlıklar”ı anlattı.
Prof. Dr. Oguz Aytepe başkanlığındaki ikinci oturumda ise Sakarya SavaşıSırasındaki Askeri ve Siyasi Gelişmeler ele alındı.
Prof. Dr. İhsan Güneş “Sakarya Savaşı Sırasında TBMM”yi, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Şavkılı“Sakarya Savaşı’nda Levazım İkmal Faaliyetleri”ni, Dr. Feyza Kurnaz Şahin“Sakarya Savaşı’nda Sıhhiye Hizmetleri”ni, Prof. Dr. Hikmet Öksüz de “AmiralBristol’un Günlüklerinde Sakarya Savaşı”nı bildiri şeklinde sundu.
Üçüncü oturum ise daha güncel ve daha renkliydi.
Prof. Dr. Bige Sükan’nın yönettiği oturumda, Sakarya Savaşı’nın İç ve DışYansımaları masaya yatırıldı.
Prof. Dr. Sadık Sarısaman “Muhalif Basına Göre Sakarya Savaşı: Peyam-ı SabahÖrneği”ni, Prof. Dr. Enis Şahin “The Times Gazetesi’ne Göre SakaryaSavaşı ile İlgili Gelişmeler”i, İlter Ertuğrul “Sakarya Savaşı’nın UluslararasıYansımaları”nı, Dr. Birten Çelik de “Türk Edebiyatında Sakarya Savaşı”nıçarpıcı örneklerle dile getirdi...

Ya yenilseydik?
Sakarya Savaşı, milli mücadelenin dönüm noktalarından birisi. Atatürk’ü,Atatürk yapan,Türkiye Cumhuriyeti’nikalıcı ve kabul edilebilir kılan, bu savaştır. Hep kazanılar, zaferingetirileri konuşuluyor. Keşke arada bir de kaybedilmesi halinde nelerolabileceği tartışılsa. İşte o zaman kazanılan zaferin büyüklüğü daha iyianlaşılır.
Özetin özeti: Savaşlarda hep strateji ve güçler dengesi konuşulur oysa lojistikve sıhhi destek de bir o kadar önemli. Napolyon’un “Ordular mideleri üzerindeyürür” sözü boşuna değilmiş!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)