Olduğunda bir işe yaramasa da olmadığında önünüzdeki en büyük engel odur.
Sizi eleştirmek ya da elemek için argüman arayanlar için diplomasızlık en etkili değersizleştirme unsuru.
“Keşke diploman olsaydı” diye başlayan konuşmalar uzadıkça uzar, okumadığınız için kendinizi yer bitirir, çocuklarınızın okuması için her türlü fedakarlığı ve dayatmayı yaparsanız.
Diplomaya olan aşırı ilgi biraz da bu yüzdendir. Sanki olduğunda bir işe yarıyormuş gibi!..
Eskiden okumayanlar bin pişmandı, şimdi okuyanlar ama hala diplomaya olan ilgi azalmış değil!
Nedeni de çok basit.
Yılda 10 milyar doları aştığı söylenen sınav sektöründen nemalananlar kim ona bakmak gerekir!
Bu işin kazananları kim?
Ülkemiz mi, öğrenciler mi, veliler mi, kalifiye eleman arayanlar mı, yoksa yarış temposunun sürekli yükseltelenler mi?
Yükseliyor da ne oluyor?
Akademik başarı mı artıyor, öğrencilerin aldığı diploma bir işe mi yarıyor, aileler yaptıkları fedakarlığın karşılığını alabiliyor mu, çocuklarımız mutlu mu?..
Keşke her soruya da gönül rahatlığı ile evet diyebilseydik…
Sınav odaklı eğitim sistemini, üretim ve istihdam odaklı eğitime sistemine dönüştüremediğimiz sürece üzülmeye, dünden bugüne olduğu gibi daha onlarca yıl devam ederiz!.
İstediğimiz bu mu?..