adscode

Üniversite mi salça mı?

Milliyet yazar-çizerleri olarak her ay bir ilimize gidiyoruz

Üniversite mi salça mı?
AG Blog

Milliyet yazar-çizerleri olarak her ay bir ilimize gidiyoruz. Bu çerçevedepazar günü Bursa’daydık.
Başta Başbakan Yardımcısı 
Bülent Arınç olmak üzere Bursamilletvekilleri, Vali, Belediye Başkanı, Sanayi, Ticaret Odası başkanları,işadamları, rektörler, yani Bursa’nın tüm ileri gelenleri oradaydı.
Devlet protokolü sırasıyla uzun uzun Bursa’yıanlattı.
Dinledikçe gururlandık. Keşke 8, 10 tane dahaBursa gibi kentimiz olsa, 
Türkiye uçarnoktasına geldik.
2023 
ihracat hedefleriaçıklanırken 500 milyar dolarlık ihracattan söz edildi. Hiç kimseye hayalgelmedi. Oysa 7, 8 yıl kadar önce ODTÜ’deki Genç Bakış’ta döneminihracattan sorumlu Bakanı Kürşat Tüzmen’le öğrenciler arasında 50 milyar dolar barajıaşılır mı, aşılmaz mı diye yemeğine iddiaya girilmişti. Şimdi 160 milyardolarmış.
Ve işte bu gurur tablosunu oluşturan en önemlikentlerimizden birisi de Bursa. Onlar kendileriyle, biz de onlarla ne kadargururlansak azdır.
Eminim ki önümüzdeki yıllarda, ihracat çıtası dahada yükselecek ve Bursa hemen her konuda, bırakın diğer kentleri, 
İstanbul’la da başa başyarışacak noktaya gelirse hiç şaşırmayalım..
Çünkü orası yıllarca Osmanlı’ya başkentlik yaptı.Yani zirveye alışıklar...

Marka kentler
Dünyanın neresine giderseniz gidin, marka kentolmak için atmadıkları takla kalmaz. Eğer sonunda herhangi bir konuda markakent haline geldilerse, o, onlar için büyük mutluluk olur.
İşte böyle bir yarışta, Bursa sade bir konudadeğil belki de onlarca konuda marka kent olmanın onurunu taşıyor.
Tarihi bir kent. Çünkü Osmanlı öncesi vesonrasında bölgenin en önemli merkezlerinden birisi olmuş ve hala bu özelliğinikoruyor.
Ticaret kenti. Çünkü ihracatın çok önemli birbölümünü tek başına onlar gerçekleştiriyor.
Sanayi kenti. Çünkü özellikle otomotivde dünyanınönemli 
üretim noktalarındanbirisi.
Turizm kenti. Çünkü tarihi ve turistiközellikleriyle çok turist çekiyor.
Termal kenti. Çünkü Türkiye’nin en önemli termalkaynaklarına sahipler.
Tarım kenti. Çünkü çilekten elmaya, domatestenincire, şeftaliden çiçeğe piyasalara onlar yön veriyor.
Spor kenti. Çünkü kayak merkezi olmanın ötesindefutbolda da süper lig şampiyonluğunu elde ettiler.
Hoşgörü kenti. Çünkü çok farklı medeniyetlere veçok farklı etnik kökene, en iyi şekilde ev sahipliği yaptı, yapmaya devamediyor.
Siyaset kenti: Çünkü dünden bugüne hep siyasetinodağı olmayı başardı.
Yemek kenti. Çünkü İskender kebabıyla, Kemal Paşatatlısıyla, özellikle de tencere yemekleriyle fark yaratıyorlar.
Su kenti. Çünkü Türkiye’nin en iyi su kaynaklarıonlarda...
Yukarıdaki örnekleri, üç katına çıkartabiliriz.
Arınç, Vali Şahabettin Harput ve Belediye Başkanı 
RecepAltepe bu konuları uzun uzun anlattılar. Ama unutulan çok önemli birözellikleri vardı, o da Bursa’nın aynı zamanda bir üniversite kenti, yani bireğitim kenti olduğuydu.
Bursa’da yetişkin her 4 kişiden biri öğrenci. 500bin ilk ve orta öğretim öğrencisi 50 bin de üniversite öğrencisi var.
Ve üniversitedeki bu 50 bin öğrencinin yüzde 90’ıfarklı kentlerden Bursa’ya gelen öğrencilerden oluşuyor.
Kente ekonomik katkısı, bırakın diğer sektörlerieminim ki 
otomotiv sektöründende daha fazladır. Sosyal yönden katkıları ise parayla pulla ölçülemez.Türkiye’nin en başarılı tıp fakültelerinden birisi yine Bursa’da. Diğerfakülteleri de yine parmakla gösteriliyor.
İşte böylesine başarılı bir üniversiteye sahiplerkenve yine kentin yaşamına böylesine önemli bir katkı sağlamışken ne 
Uludağ Üniversitesi’nden ne de yenikurulan Bursa Teknik ve Orhan Gazi’den hiç bahsedilmemesi, başkalarını bilmemama beni çok üzdü.
Oysa bugünün Bursa’sını Bursa yapan en önemlideğerlerin başında iyi bir üniversite kenti olması geliyor. Ve Bursa, en az üç,beş vakıf üniversitesine daha ev sahipliği yapabilecek ekonomik güce de sahip,sosyal altyapıya da!..
Bursa’nın geleceğine yön verenler, umarız, eğitimidaha bir ciddiye alırlar!..
Alıyorlarsa da, verdikleri bu önemi, her fırsattakamuoyu ile de paylaşırlar...

Tanıtımda zayıflar!
Her güzelin bir kusuru olduğu gibi Bursa’nınkusuru da elindeki nimetleri ve yaptıklarını en iyi şekilde pazarlayamaması.Anlatıyorlar ama etkili değiller. Yapıyorlar ama göstermiyorlar.
En önemlisi de Bursa’yı hala bir dünya kentiolarak göremiyorlar.
Yerelden kurtulup, önce ulusala, ardından daevrensele dönüştüklerinde artık onları kimse tutamaz...
Mutfağı, doğası, sanayisi, suları, meyveleri herşeyleri muhteşem ama biz hiçbirini göremedik. Koskoca üniversitenin yanındaonların lafı mı olur demeyin. 
Kayseri’de pastırma ve mantı,Gaziantep’te baklava, İzmir’de balık, Adana’da kebap yemeden, kentlerini gezdirmeden göndermezler. İşteBursa’nın en büyük eksiği bu. Kentleriyle ve onu markalaştıran her şeyle gururduyup, onu herkesle paylaşma noktasına henüz gelmediler...
Özetin özeti: O kadar kusur Bursa’da da olur!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)