İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Kulübü’nün düzenlediği, “Yeni Medya ve Sosyal Medya” başlıklı konferansa katılan TRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken, “ Yeni bir dünyada yaşıyoruz ve eski dünya çok fazla eskide kaldı. Bundan iki yıl evvel ‘sosyal medya işine hiç girmesem, bu benim çok fazla vaktimi alır belki’ diye endişelerim vardı. Ama sonra şunu gördüm, eğer bu işe girmezsem bundan sonra gelecek nesillerle konuşamayacağım. Bundan dolayı şimdi bu süreci yakından takip ediyorum. Globalizm denilen hayal kurulurken dünyanın küçük bir köy olacağından bahsediliyordu. Ama globalizm çok farklı bir netice verdi. Her bir köyden yeni bir dünya çıktı. Sosyal medyanın alt yapısı oluştu ve herkes gazeteci oldu,” diyerek sosyal medyanın geldiği noktayı anlattı.İletişim fakültesi öğrencilerine yeni medyanın beraberinde getirdiği yeni medya düzeninden de söz eden Ahmet Böken, “Geleneksel habercilik yaptığımız dönemde haberin bilgisine biz ulaşmak zorundaydık. Yani istihbaratı ve haberin hazırlanma sürecini biz yapmak durumundaydık. Ama şimdi işler oldukça değişti. Karşımızda bize dünyanın dört bir yanından istihbarat kaynağı verebilecek bir alt yapı var. Bu alt yapıyı kendimiz oluşturmaya kalksak oluşturamazdık. Eskiden haber toplamak bizim için esastı şimdi ise haber seçmek bizim için önemli. Ama maalesef bütün kanallar aynı haberleri veriyoruz. Çünkü haber aldığımız kanallar aynı yerler,”dedi.
Böken, sosyal medyanın Arap Baharı’na etkisini ise şöyle anlattı:“Örneğin Arap Baharı’nın Mısır ve Libya ayağını ben tamamen BBC’nin sosyal medya ayağından takip ettim. O ülkede yaşan insanlardan takip ettim. Evlerinin önünde patlayan bombaların twitlerini attılar. Medyada yeni kurulan dünya düzeni aslında bize hepimize açıklığın, şeffaflığın kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Bundan sonra kurulan bütün yönetimler bu gerçekliğin farkında olarak kurulacaklar ve insanlara ona göre davranacaklar. Kimse kapalı kapılar ardından bir şeyler çevirip bunun gizli kalabileceğini düşünmeyecek. Şimdi bunun medyadaki yansıması üzerine bir örnek vereyim; Reuters Haber Ajansı'nın temsilcisi yeni medyayla ilgili bir konferansta 'Biz her yeni güne, 25-26 yaşlarındaki bir gencin çıkıp başımıza nasıl bir bela öreneceğini düşünerek uyanıyoruz,' dedi. Yeni medya şu an daha çok gençlerin elinde.”
TRT Haber Müdürü, Türkiye’deki iletişim fakültelerinin durumlarına da değinerek, “Türkiye'de yanlış bilmiyorsam elliden fazla iletişim fakültesi var. Bu elli fakülte yılda aşağı yukarı 5 bin öğrenci mezun veriyordur. Oysaki Türkiye’nin medya alanını kapasitesi belli,”dedi.
“İletişim fakülteleri müfredatlarını değiştirmeli”İletişim Fakülteleri’nin müfredatlarının artık yeni medyanın ihtiyaçları çerçevesinde tekrar ele alınması gerektiğini de vurgulayan Böken şöyle konuştu:
“Yeni ve oldukça pahalı bir stüdyo yaptırıyoruz. Büyük ekranlar koyacağız bu yeni stüdyoya. Bu büyük ekranları yönetebilecek personele ihtiyacımız var. Bugüne kadar TRT’nin böyle bir ihtiyacı olmamış. Yani çok yüksek çözünürlükte fotoğraf üzerine çalışabilecek ve bu fotoğraflara hareket verebilecek ileri seviyede bu programları kullanabilecek personele ihtiyacımız var. Bunun yanı sıra İngilizce haber kanalı kurmayı planlıyoruz ve bu kanal için İngilizce haber yazabilen muhabirlere ihtiyacımız var. Türkiye’deki iletişim fakültelerinin hiç biri İngilizce haber yazabilen öğrenci mezun etmiyor. Şimdi içinizden bazı uyanıklar çıkıp okul bitene kadar İngilizce haber yazma konusunda çalışmalar yapsa, emin olun dört yılın sonunda iş bulma sıkıntısını bir gün bile yaşamayacak. Fakülteler artık tüm bunları göz önünde bulundurmalılar.” “İletişim fakültesi mezunu olmak tek başına bir şey ifade etmiyor”
İletişim fakültesi mezunu olmanın tek başına bir şey ifade etmediğini de aktaran TRT Haber Genel Yayın Müdürü Ahmet Böken, “Bize ulaşan CV’lerde iletişim fakültesi yazması bizim için çok şey ifade etmiyor. Bizim için bunun tek anlamı şu: hiç değilse dört yıl boyunca iletişim çalışmaya motive olmuş. Başka bir anlamı yok,” dedi.
*****
“Türkiye'de benim konumumda kim olsa aynı göreve getirilebilirdi”Konferans sonrası öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Ahmet Böken, bir öğrencinin “CV'nizi incelerken düşündüm de mevcut hükümet olmasaydı Samanyolu'ndan TRT'ye geçmeniz mümkün olur muydu? Bağlantılarınızın etkisi nelerdi?” şeklindeki sorusunuysa şöyle yanıtladı:“TRT'ye geçmeden önce Ankara'da bir radyo kurduk. Samanyolu Haber Merkezi'ni Ankara'da arkadaşlarımla kurduktan sonra Samanyolu Haber TV, Ebru TV, Yumurcak TV'yi kurduk. Daha sonra TRT Haber'e geçtim. Tabii insanların tanıdıkları çok önemli. Benim de yüksek mevkilerde tanıdıklarım vardı. Fakat Türkiye'de benim konumumda kim olsa aynı göreve getirilebilirdi. Ben kendi gayretlerimle bu noktaya geldiğim, geldiğim nokta bir şans değil.”
Böken, “Siz bir dekan olsaydınız, iletişim fakültesinde nasıl bir müfredat izlerdiniz ?” sorusuna ise, “Öğrenciliğimizde biz niye istatistik, iktisat, sosyoloji dersi görüyoruz diye yakınıyorduk. Daha sonra iş hayatımda tüm bu derslerin mutlaka karşıma çıktığını gördüm. Bu dersler sizi aslında bir şeye motive ediyor, sizi hayata hazırlıyor, sizin donanımlı olmanız sağlıyor,” şeklinde yanıtladı.
TRT Haber Genel Yayın Yönetmeni sözlerini şöyle bitirdi:
“Biz bu sektörde 'Hangisi bana yarar, benim seyircim hangisini seyreder' bunu anlayabilen birilerini arıyoruz. Sadece medya sektöründe olan değil, üniversite mezunu olan her gençten düzgün Türkçe bekliyoruz,”dedi.
