6353 sayılı Kanunla 2547 sayılıYükseköğretim Kanununa eklenen Geçici madde 62’ye göre, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki ilk yükseköğretime giriş ve yerleştirme işlemlerine münhasır olmak üzere, bu Kanunun 45’inci maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (f) bentleri uyarınca adayların merkezi sınavlardan almış olduğu puanlara ilave edilecek ortaöğretim başarı puanları Yükseköğretim Kurulunca belirlenmişusul ve esaslara göre hesaplanır.”
Yükseköğretim Kurulunca 2547 sayılıKanunun 45’inci maddesi uyarınca bu konuya ilişkin usul ve esaslar en son 17.05.2012 tarihli ve 2012.11.623 sayılı karar ile aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve ÖSYM 2012 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Kılavuzu’nda yer almıştır.
Buna göre:
“2012-ÖSYS’de yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınacaktır. Türkiye geneli değerlendirmeye esas alınarak, ortaöğretim bitirme notları (100 üzerinden diplomanotu) 5 ile çarpılarak Ortaöğretim Başarı Puanına (OBP) dönüştürülecektir. Böylece, 50 olan en düşük diploma notu için OBP 250 olacak, en yüksek 100 olan diploma notu için de OBP 500 olacaktır…Bu şekilde hesaplanan Ortaöğretim BaşarıPuanının yüzde onikisi (0,12) merkezi sınavdan alınan puana eklenerek adayın yerleştirme puanı hesaplanacaktır.”
Bu açıklama TBMM’nin son 6353 sayılı kanunla YÖK Kanununa eklenen YÖK açıklamasında metni verilen geçici maddenin vazediliş amacı ile uyuşmamaktadır. Şöyle ki:
YÖK Kanununun 45’inci maddesi 30/3/2012 tarih ve 6287 sayılı kanunun 14. Maddesi ile değşitirilmiş ve ağırlıklı orta öğretim başarı puanı uygulamasına son verilerek kanunla orta öğretim başarı puanı uygulamasına geçilmiş ve bunun nasıl yapılacağı kanun ile belirlenmiştir. Bu kanun hükmünün uygulaması kapsamında da YÖK 17.05.2012 tarihli yukarıda YÖK açıklamasında atıfta bulunulan kararı ile uygulamasına başlanılmıştır.
Ancak kanun koyucu olarak TBMM YGS sınavı yapıldıktan ve Aralık 2011 ayında kılavuz yayınlandıktan sonra yapılan bu değişikliğin haksız ve uygun olmadığını farketmiş ve 6353 sayılı kanunun 10’uncu maddesi ile bu durumu düzeltmek adına YÖK kanunun eklenen geçici 62’inci maddeyi yasalaştırmıştır. Ancak YÖK 12.07.2012 tarihli kararında bu değişikliğin gereğini yapmak yerine kanunun takdir hakkını kendine bıraktığından bahisle diploma notlarını doğrudan uygulanacağı kararını alarak 17.05.2012 tarihli kılavuzdaki esaslara tekrar atıfta bulunmuştur.
Ancak 6353 sayılı kanunun 10’uncu maddesinin gerekçesi okunduğundan kanun koyucunun YÖK’e böyle bir takdir hakkı tanımadığı görülecektir. Bu maddenin gerekçesi şu şekildedir.
“6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 14’üncü maddesi ile 2547 Sayılı Kanunun 45’inci maddesi başlığı ile birlikte değiştirilmiş ve maddenin birinci fıkrasının (b), (d) ve (f) bentleri uyarınca yeni düzenlemeler yapılmıştır. Ancak 2012-2013 öğrenim yılı için yüksek öğretim programlarına alıncak öğrencilerin seçimi ve tercihlerine gore yerleştirilmesi ile ilgili usul ve esasları belirleyen 2012 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi Kılavuzu Yükseköğretim Genel Kurulunun 30.11-01.12.2011 tarihli ve 2011.21.1120 sayılı kararı ile kabul edilerek yayınlanmıştır. 2012 ÖSYS’ye ilişkin tüm bu işlemler bu kılavuz doğrultusunda hazırlanarak uygulamaya konulmuş ve 2012-Yükseköğretime Geçiş Sınavı 1 Nisan 2012 tarihde uygulanmıştır. Uygulamada tereddüt yaratmamak için 2012 yılında Yükseköğretime giriş ve yerleştirmede adayların merkezi sınavdan almış olduğu puanlara ilave edilecek ortaöğretim başarı puanlarının Yükseköğretim Kurulunca belirlenmiş Yükseköğretim Genel Kurulunun 30.11-01.12.2011 tarihli ve 2011.21.1120 sayılı kararı uyarınca belirlenen usul ve esaslara gore hesaplanması öngörülmektedir.”
Kanun gerekçesinden kanun koyucunun YÖK Genel Kuruluna ağırlıklı orta öğretim başarı puanı uygulamasına dönme konusunda açık bir talimat verdiği çok açıktır. Hal böyleyken YÖK’ün dünkü toplantıda bunun aksine ortaöğretim başarı puanının doğrudan uygulanmasına ilişkin 17 Mayıs 2012 tarihli kararına tekrar göndermede bulunması son kanuni değişikliğin konuluş amacına aykırı ve dolayısıyla hukuka aykırıdır. Bu değişiklik sadece bu yıla özgü yapılmış bir değişikliktir. Kanunun koyucu 30.03.2012 tarihli kanunla getirdiği değişikliğin uygulanmasını isteseydi 6353 sayılı kanunun 10’uncu maddesi ile geçici madde koymaya gerek olmazdı. YÖK kanun metnindeki “Yükseköğretim Kurulunca belirlenmişusul ve esaslara göre hesaplanır” hükmünü gerekçeyi dikkate almadan sınırsız bir yetkiymiş gibi değerlendirerek hatalı bir karar vermiştir. Kanun gerekçesi Yükseköğretim Genel Kurulunun 30.11-01.12.2011 tarihli ve 2011.21.1120 sayılı kararına açıkça atıfta bulunarak 17 Mayıs 2012 tarihli karardan önceki hale dönülmesini açık olarak emretmektedir.
Saygılarımla
Dr. İsmail PAMUK
Öğrenci velisi***
*****
Herkese merhaba;
Artık bu memlekette vicdanı olan kimse kalmamış, olanlardan yardım bekliyoruz.
Okul puanının kaldırılması kararını kim, neye göre verdi? Başarılı devlet okulunda okuyanların hakkını kim koruyacak?
ÖSYM ağırlıklandırmayı kaldırmak gibi ciddi bir değişikliği neye göre yaptı?. Ağırlıklandırmanın kaldırılması konusunda kamuoyunun bilgisine sunulmuş herhangi bir bilgi yokken bir anda verilen bu karar birçok öğrenciyi mağdur ettiği gibi benim çocuğumuda mağdur etmektedir. Çocuklarımız SBS sınavlarında iyi bir okul kazanmak için canlarını çıkana kadar çalıştılar ve başardılar. Şimdi özellikle üst akademik eğitim veren kurumlarda tabiri caizse kıt kanaat notlar alan çocuklarımız daha kolay notların verildiği akranlarına göre geriye düşmektedirler. Bu öğrenciler SBS ile iyi okulları kazandıkları için bir nevi cezalandırılmaktadırlar.
Örneği kendi çocuğumdan vereyim;
SBS de ilk 400 öğrenci arasına girerek Galatasaray lisesini kazandı. Beş yıldır çalışıp didiniyor.
Diploma notu 72
YGS 2012 Türkiye sıralaması 2300,
LYS için OBP olarak alacağı puan 42
Arkadaşlarımızdan birinin çocuğu özel okula gidiyor, okulunu vermek istemiyorum (MEB tüm okulların diploma notlarını yayınlasa da herkes görse)
YGS Türkiye sıralaması 90.000,
Diploma notu 100 tam puan
LYS için OBP olarak alacağı puan 60.
Öğrecilerde birinin puanı yaklaşık 12 puan azalırken diğerinin 12 puan artacak ve 24 puanlık bir puan farkı olacaktır. 24 puanlık farkla eğitim seviyesi zor bir okuldaki öğrenci LYS de çok başarılı olsa dahi onbinlerce sıra geriye düşecektir.
Sınava iki hafta kala değişiklik yapmak haksızlığın en büyüğüdür. Beş yıl önce bu belirlense idi bende çocuğumu devlet okuluna göndermezdim. Beş yıl yatılılık parası olarak 35.000 tl ödedim bir o kadar da kişisel harcama yaptım. 70.000 tl oraya vereceğime 50.000 tl verip özel okula yollardım 60 puanıda garanti olurdu. Bana yazık değilmi, çocuğumun onca çabasına, ailesinde uzakta yaşamasına, bizim çocuğumuzdan uzak yaşamamıza yazık değilmi?
Değiştirilen sistemdeki eleştiri neydi. “Başarısız okuldaki başarılı öğrencilerin hakkı yeniyor “. Başarısız bir okulda başarılı öğrencinin işi ne?. Liselerin hepsi SBS sınavlarına göre öğrenci almıyor mu? SBS de başarı gösteripte başarısız bir okul tercih ediyorsa bu onun seçimi. Yok, okula başladıktan sonra birden başarılı olmaya başlamışsa 1. Sınıf sonunda yapılacak bir sınavla başarılı okullardaki boş yerlere veya başarılı okullarda olupta başarısız olan öğrencilerin yerine niçin taşınmaz? Teknik liselere geçişler böyle yapılmıyor muydu?
Başka bir çözüm olarak YGS ve LYS sınavlarında Türkiye sıralamasına göre her öğrenciye farklı bir katsayı uygulansa ve OBP puanları buna göre belirlense daha adil olmaz mı? Bu durumda şişirilmiş notlarla sınava girip düşük not alan öğrenciler ile zor okullardan kıt kanaat notlar ile mezun olup yüksek başarı gösteren öğrenciler arasında adalet sağlanmış olmaz mı? Tabi adalet istiyorsak!
Bunlar yapılmayıp niçin fatura bizim çocuklarımıza kesilir?
Bu sistem özel okulları daha popüler hale getirmek için çıkarılmış ise kesinlikle başarılı olacaktır. Aslında öncelikle özel okulların öğrencileri üniversiteye yerleştirilmeli, boş kalırsa da diğer okullara ayrı bir sınav yapılıp boş kalan kontenjanlar doldurulabilir. Asıl o zaman görün siz özel okulların popüleritesini.
YGS de 90.000. 100.000. olupta diploma notu 100 olanlar niçin sorgulanmaz mesela, hemde okul birincisi olupta barajı aşamayan öğrenciler varken.
Aşağıda 12 Temmuz tarihinde yayınlanmış “Yükseköğretim Genel Kurulu toplantısına ilişkin açıklama” var. Açıklamada deniliyor ki;
“Yükseköğretim Kurulunca 2547 sayılı Kanunun 45’inci maddesi uyarınca bu konuya ilişkin usul ve esaslar en son 17.05.2012 tarihli ve 2012.11.623 sayılı karar ile aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve ÖSYM 2012 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Kılavuzu’nda yer almıştır.”
Sitenizden görebildiğim kadarıyala belirtilen tarihte “Yükseköğretim Genel Kurulu toplantısı” yapılmamış. Bu karar nasıl alınmış anlayamadım.
Diğer yandan “ÖSYS kılavuzu’nda yer almıştır” deniliyor. Klavuzun değişimi ile ilgili olarak ÖSYM’nin sitesinden yapılan açıklamada ise bunun 6287 sayılı kanundan kaynaklanan zorunlu bir değişiklik olduğu açıkça ifade edilmektedir.
Madem sizin kararınızdı niye kanun çıkmasını beklediniz? Diyelim kanuna göre yaptınız ve bunu değiştirmeyeceksiniz niye torba yasa görüşülürken bunu dile getirmediniz? Siz bizler le alaymı ediyorsunuz? Madem kafanızda belirli okulları öncelik tanımak var, O zaman bunu ilan edin önce onlar istedikleri yerlere yerleşsin. Boş yer kalırsa bizim çocuklarımızda oralara yerleşir.
Bugün gazetelerde okuduğum bir habere göre bir öğrenci SBS de sorunun yanlış olduğunu dava edip kazanmış ve birtek bu öğrenci için yeniden puan hesabı yapılmış. Eğer bir soru yanlış ise ve bu belgelenmiş ise sınava giren tüm adayların puanları yeni duruma göre yeniden hesaplanması gerekmezmi. Bu nasıl bir adil sistemdir anlayamadım. Yazılı ve görsel basında bu konu nedense hiç gündemde değil. Bu çocuklar sadece bizim değil hepimizin
Teşekkürler
Yüksel USLU
ÖSYS -2012 ORTAÖĞRETİM BAŞARI PUANLARININ HESAPLANMASI HAKKINDA DUYURU
6353 sayılı Kanunla 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa eklenen Geçici madde 62’ye göre, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki ilk yükseköğretime giriş ve yerleştirme işlemlerine münhasır olmak üzere, bu Kanunun 45’inci maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (f) bentleri uyarınca adayların merkezi sınavlardan almış olduğu puanlara ilave edilecek ortaöğretim başarı puanları Yükseköğretim Kurulunca belirlenmiş usul ve esaslara göre hesaplanır.”
Yükseköğretim Kurulunca 2547 sayılı Kanunun 45’inci maddesi uyarınca bu konuya ilişkin usul ve esaslar en son 17.05.2012 tarihli ve 2012.11.623 sayılı karar ile aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve ÖSYM 2012 Öğrenci
Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Kılavuzu’nda yer almıştır.
Buna göre:
“2012-ÖSYS’de yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınacaktır. Türkiye geneli değerlendirmeye esas alınarak, ortaöğretim bitirme notları (100 üzerinden diploma notu) 5 ile çarpılarak Ortaöğretim Başarı Puanına (OBP) dönüştürülecektir. Böylece, 50 olan en düşük diploma notu için OBP 250 olacak, en yüksek 100 olan diploma notu için de OBP 500 olacaktır… Bu şekilde hesaplanan Ortaöğretim Başarı Puanının yüzde onikisi (0,12) merkezi sınavdan alınan puana
eklenerek adayın yerleştirme puanı hesaplanacaktır.”
BASIN AÇIKLAMASI
(30 Mayıs 2012)
Kanun Gereği 2012-ÖSYS Kılavuzunun Yeniden Düzenlenmesinin Zorunluluğu
Bilindiği üzere; 11 Nisan 2012 tarih ve 28261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun yükseköğretime giriş ve yerleştirmeye yönelik ilgili maddeleri yeniden düzenlenmiştir. Kanunla yapılan düzenlemeler, 2012-Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Kılavuzunun da yeniden düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır. Kanun’da “Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” hükmü bulunmaktadır.
Bu nedenle; Yükseköğretim Genel Kurulunun 17.05.2012 tarihli ve 2012.11.623 sayılı kararı uyarınca 2012-Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Kılavuzu zorunlu olarak yeniden düzenlenerek kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.
Değerli basınımıza ve kamuoyuna önemle duyurulur.
ÖSYM BAŞKANLIĞI
*****
Yüksek Öğretim Kanununa 6353 Sayılı "Torba Yasa"nın 1. Maddesiyle eklenen geçici 62. maddesi hükmü; basın tarafından "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki ilk yüksek öğretime giriş ve yerleştirme işlemlerine münhasır olmak üzere ,bu Kanunun 45. maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (f) bentleri uyarınca adayların merkezi sınavlardan almış olduğu puanlara ilave edilecek ortaöğretim başarı puanları Yükseköğretim Kurulunca belirlenmiş olan usullere göre hesaplanır" biçimiyle bilinmekte olmasına ve bu maddenin bu yıl da dahil olmak üzere AOBP'nin tamamen kaldırıldığı şeklinde anlaşılması gerekmesine rağmen sanki bu yıl AOBP uygulanacakmış gibi haber yapılması ve bu suretle çocuklarımızın "uyutulması" bizlere karşı ayıp olmadı mı?
AOBP'nin kaldırılmasında çok büyük bir adaletsizlik doğurdu. Benim çocuğum Atatürk Fen Lisesi öğrencisi. Bu yıl mezun oldu. Birinci sınıfta okul birincisi idi. İkinci sınıftan sonra AOBP ye güvenerek biyoloji olimpiyatçısı oldu. Türkiye Olimpiyat takımına girmeyi az farkla kaçırdı. Bununla birlikte çocuk bundan büyük kazanç sağladığını ifade etti. Tamam kabul ettik. Ancak iki ve üçüncü sınıflarda biyoloji dışında diğer okul derslerine yeterli çalışamadığı için ortalaması düştü. Şimdi AOBP uygulanmayacağı için altı puan kaybı olacağını söylüyor. Eğer ülkemizde hukuk güvenliği diye bir şey olsa idi bu sonuçlar doğmazdı. Bir kurala itimat ediyorsun, o kurala itimat etmenin bedelini ağır şekilde ödüyorsun. Sonuçta benim çocuğum Cerrahpaşaya veya Çapaya giremese bile Marmara Tıp'a girer. Ancak insanların hakkı hukuku ile bu kadar oynanmaz ki..
Başka bir konu da herkesin ifade ettiği gibi; bir okulda sorulan sorunun ağırlığı ile ile başka bir okulda sorulan sorunun ağırlığı aynı mıdır ki AOBP kaldırıldı ? Bir ilçe lisesinde sorulan soruları Atatürk Fen Lisesinde sorduğunuz zaman tüm çocuklar yüz alır. Bu sebeple bu gibi okullarda daha zor sorularla sınav yapmak gerekir. Bu durumda AOBP adaleti sağlayacak bir yol idi.
Saygılar..
egitimajansi.com
