adscode

'4+4+4'ü birlikte durduracağız!'

Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi’nin çağrısıyla bir araya gelen veliler, akademisyenler, öğrenciler, gazeteciler ve kurum temsilcileri, AKP’nin yasalaştırdığı 4+4+4 eğitim sistemini hep birlikte durdurma…

'4+4+4'ü birlikte durduracağız!'
Haberler
Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısı kendisi de bir eğitimci olan Halkevleri GYK üyesi İlknur Birol’un açılış konuşmasıyla başladı.
Birol, AKP’nin kendi istediği toplum biçimini yaratmak için müdahale ettiği en önemli alanlardan birinin eğitim alanı olduğunu, eğitim alanındaki bu düzenlemenin geleceğimiz olan çocukların ve toplumun bütünün şekillendirilmesi için devreye sokulduğunu söyledi.
'Sesini Çıkarmayan Bir Nesil Yetiştirilmek İsteniyor'
Piyasanın istediği insan gücünü yetiştirmeye odaklı bir eğitim sisteminin kurulduğunu söyleyen Birol, Başbakan’ın ifadesiyle “dindar, kindar” ve hiçbir şeye sesini çıkarmayan bir neslin yetiştirilmek istendiğini ve eğitimin bir bütün olarak piyasaya açılmasının hedeflendiğini vurguladı. Birol konuşmasına şöyle devam etti: “Çocuklarının okullarının başka mahallelere taşındığını, bir anda imam hatip okullarına dönüştürüldüğünü gören, tüm gün eğitim veren etüt okullarının kapatıldığı gerçeğiyle yüzyüze kalan veliler ülkenin her yerinde tepkilerini açığa çıkarıyorlar. Yine birçok üniversiteden bilim insanları bu sistemin yanlışlarını ortaya koyan raporlar sundular. Ancak AKP iktidarı bunların hiçbirini dikkate almadı. (…) Yasanın uygulanmaya başlandıktan sonra yaşanacaklarla karşılaşmamak için bugünden yasayı durdurma hedefiyle bulunduğumuz her yerde tepki koymalı, çalışmalar yürütmeliyiz. Çocuk işçiliğe, çocuk gelin olmaya davetiye çıkaran, eğitim paralılaştırılmasını, piyasaya ucuz işçi kazandırmayı hedefleyen, eğitimin içeriğinin tamamının gericileştirilmesi ve eğitimin piyasalaştırılması anlamına gelen 4+4+4 yasasının durdurulması, geleceğimiz ve bugünümüz için mühim önem taşımaktadır.”
'Önemli Olan Bu Tezgâhı İşlemez Kılmak'
İlknur Birol’un ardından söz alan gazeteci ve yazar Mustafa Sönmez, bu yasanın birçok yasal düzenlemede olduğu gibi kaşla göz arasında çıkarıldığını, ancak yasanın çıkmış olmasının onu meşru kılmayacağını, bu yasanın çocuklar üzerinden tüm topluma deli gömleği giydirme projesi olduğunu söyledi. Şimdi yasa karşısında susanların uygulama sırasında bizzat yaşayıp karşı duracaklarını sözlerine ekleyen Sönmez, bu nedenle bugünden elbirliği yapıp bu çarkın karşısında durulması gerektiğini söyledi.
"MEB Yalan Söylüyor"
Ardından kürsüden sözü, bu yasa ile kaldırılan etütlü okulların velileri adına Fatma Tahmaz aldı. Çocuğu Kadıköy’deki Halil Türkan Etüd ve Beslenme Uygulamalı İÖ Okuluna giden Tahmaz, MEB’in “ayrıcalıklı” olarak tanımladığı etütlü okulların bu yasa kapsamında kapatılmasıyla birlikte kendisi gibi birçok çalışan anne babanın çocuklarına nasıl bakacakları sorunuyla yüzyüze kaldığını söyledi. Tahmaz ayrıca 9’dan akşam 6’ya kadar eğitim veren bu okulların kapatılmasının, kadınlar başta olmak üzere velilerin çocuklarına bakmak için işlerinden ayrılmak zorunda kalmalarını beraberinde getirdiğini ya da kreş hakkının olmadığı koşullarda özel kreş ve çocuk bakım evlerine yönlendirdiğini söyledi. MEB’in ayrıcalıklı olarak tanımlamasına da itiraz eden Tahmaz, bu okulların başlangıçta dört duvardan oluştuğunu ve velilerden toplanan paralarla inşa edildiğini, öyle olmasa bile bu okullarda tüm çocukların eğitim görmesinin hakları olduğunu söyleyerek, herkesi yasaya karşı mücadele etmeye çağırdı.

*****

'Bunun Adı Totalitarizm'
Gazeteci, yazar ve akademisyen Atilla Özsever ise AKP’nin totalitarizmini toplumun en uç kesimine kadar yaymaya çalıştığının görüldüğünü, ancak bundan sonrasında neler yapılabileceğinin konuşulmasının çok daha kritik olduğunu söyledi.
Basın toplantısının ikinci bölümünde 4+4+4 yasasına karşı ne tür ortak çalışmaların yapılabileceği üzerine konuşmalar yapıldı.
'Her Yer Bir İmza Merkezi Olmalı'
Bu bölümde Enerji Sen Genel Başkanı Kamil Kartal söz alarak AKP’nin toplumun her kesimine ayrı ayrı saldırdığını, toplumu parçalamanın bir aracı olarak bu yöntemi devreye soktuğunu ve bu saldırılara ortak yanıt vermenin önemli olduğunu, her işyerinin her okulun imza toplama yeri haline getirilmesi gerektiğini belirtti.
'Eylül çok geç olur, hemen harekete geçmeli'
Gazeteci Şükran Soner okul aile birliklerinin adeta para toplama merkezlerine dönüştürüldüğünü, eğitimdeki piyasalaştırmanın adım adım hayata geçirildiğini söyleyerek 4+4+4 eğitim sisteminin uygulamalarına dönük toplu davalar açılması gerektiğinden bahsetti. Ailelerin 6 yaş altındaki çocuklarını okula göndermek istemediklerini ancak ceza ödemekten de korktuklarını söyleyen Soner, bilimsel olarak yanlış olan 5 yaşında okula gönderme politikasının karşısından durmak gerektiğini ancak bunun için Eylül ayını beklemenin çok geç olacağını sözlerine ekledi.
Veliler örgütleniyor
Ümraniye Elmalıkent velileri adına konuşan Hamza Yusufoğlu, bu yasa ile ilgili halkın tüm kesimlerine ulaşılması gerektiğini söylerken Eğitim Sen ve birçok kesimle birlikte hareket etmek gerektiğini vurguladı.
Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği adına konuşan Aydın Deniz, “Zorunlu din derslerine hayır derken şimdi karşımıza 4+4+4 gibi bir şey çıktı. 8 yaşındaki kızımla sokak sokak imza toplamaya çıkacağım. Bu süreçte zorunlu din dersine karşı mücadele eden Alevi Bektaşi Federasyonları ile de irtibata geçilmeli” dedi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nden basın toplantısına katılan Hulusi Zeybel, İHD’de eğitim komisyonlarında çalışmalar yürüttüklerini 4+4+4’ün toplumun her kesiminde mağduriyetleri artıracağını, bu çalışmayı desteklediklerini ve her ilçede okuluma dokunma inisiyatifleri kurulması gerektiğinden bahsetti.

*****

Akademisyen Mehmet Türkay, AKP’nin neoliberal faşizan ve muhazakar bir sistem kurmaya çalıştığını, 4+4+4’ün bunun bir parçası olduğunu ve Halkevleri’nin bu sistemi durdurmaya dönük çalışmasını son derece önemli bulduğunu ancak bu çabanın daha geniş bir ağla büyümesi gerektiğini söyledi.
2000 nüfustan, imam hatip talepli 3500 dilekçe
Küçükçekmece İç Dış Kumsal Derneği adına söz alan ve veli olarak da deneyimlerini paylaşan Türker Taşdöğen, okullarının imam hatip okuluna dönüştürüldüğünü, yetkililerin güya bunun bir talep sonucu olduğunu söylediğini ancak 2000 kişilik yerleşim yerinde 3500 imzanın nasıl toplandığını bilmediğini, açıkçası yalan söylendiğini belirtti. Bu noktada velilere büyük görevler düştüğünü söyleyen Taşdöğen, mücadele çağrısı yaptı.
Divriği Kültür Derneği adına konuşan Hasan Kaya ise 4+4+4 ilgili panellerin tüm kurumlarda yaygın olarak yapılması önerisini getirdi.
Forumun kapanış konuşmasını yapan Birol, böyle kapsamlı bir saldırının karşısında ancak örgütlü bir biçimde karşı durulabileceği, bu süreçte her türlü önerinin bu çalışmayı zenginleştireceği, tüm kurumların üyelerine, temas ettiği kesimlere bilgilendirme yapması ve ortak program çıkarmasının önemli olduğunu söyleyerek bu buluşmanın bir kez daha tekrarlanması sözü üzerine toplantıyı sonlandırdı.
(halkevleri.org.tr)

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)