adscode

Atanmamaş Bir Öğretmenin Sitemi

'TOPLUMU MİMARI ÖĞRETMENLER'

Atanmamaş Bir Öğretmenin Sitemi
Özel Eğitim

 

                                    

 

 

 

 

               ADALET YALNIZCA SÖZLÜKTE KALDI TÜRKİYE’M!

''Merhaba Abbas Bey,

Beş yıldır atama bekleyen, düşük ücretle mecburen ücretli öğretmenlik yapan, bu yüzden evlenememiş, yirmi yedi yaşında bir Türkçe öğretmeniyim. Biliyorsunuz, ücretli öğretmenlerin sigortaları da eksik yatırılıyor. Haftalık otuz saat derse girsek bile çeşitli bahanelerle sigortamız en fazla ayda 15-17 gün yatırılıyor. Temennimiz ücretli öğretmenliğin kaldırılarak bütün öğretmenlerin eşit  statüde ve eşit haklarla kadrolu çalıştırılmasıdır. Eski Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer: "Ben bu kadar öğretmeni atayamam, gidin kendinize başka iş bulun!" diyerek aslında iktidarın öğretmenlere bakışını çok iyi özetledi. Sayın Başbakan da: "Öğretmenler az çalışıyor, çok kazanıyor." diyerek öğretmenlerin haklı taleplerini göz ardı etti. Oysa öğretmenleri normal memurlar gibi değerlendiremezsiniz. Öğretmen eve iş götürür. Ders hazırlığı yapar, yazılı hazırlar, yazılı okur, performans ve proje ödevlerini değerlendirir, okulda nöbet tutar... Bunlar için fazladan ücret almaz. Herkesin bir işletmecisi, bir avukatı, bir mühendisi olmayabilir. Ama hepimizin onlarca öğretmeni vardır. Her mahallede kaç tane okul, kaç tane öğrenci bulunur. Onun için bu kadar üniversite mezununu atayamayız diyerek öğretmenleri üvey evlat konumuna sokamazsınız. Polis okulundan mezun olan birisi nasıl KPSS'ye girmeden atanıyorsa, tıp fakültesini bitiren bir doktor nasıl sınavsız atanıyorsa öğretmenler de sınavsız atanmalıdır. Şu çok iyi bilinmelidir ki; "Bir ülkede eli kalem tutanlara, eli silah ve cop tutanlar kadar değer verilmiyorsa o ülke yok olmaya mahkûmdur." Her vatandaşın başına polis dikemezsiniz ama her vatandaşınıza öğretmenlerinizle eğitim verebilirsiniz. Atayacağınız her öğretmen, açacağınız her okul; kapanacak bir cezaevidir.

On bir senelik bir iktidardan sorunlarımıza samimi ve çözümcül bir anlayışla yaklaşmasını beklerdik. Torba Kanunla üç ay Kuran Kursu Öğreticiliği yapan ve elinde yeterlilik belgesi bulunanlara istemeleri hâlinde kadro verileceği biliniyor. Peki, bizim gibi yıllardır ücretli öğretmenlik yapanlara neden kadro verilmiyor? Öğretmenlerin az çalıştığını, çok kazandığını dile getirenler; neden imam ve müezzinlerin kaç saat çalışıp kaç lira kazandıklarını hiç hesap etmiyorlar? Oysa cumhurbaşkanını, başbakanı, avukatı, doktoru, mühendisi yetiştirenler öğretmenlerdir. Bir ülkenin öğretmen olmadan kalkınması mümkün müdür? Bizim hiçbir meslek grubuna karşı düşmanlığımız ve nefretimiz yoktur. Fakat emeklerimiz karşısında sesimizi duymak istemeyen, işsiz öğretmenlere sağır bir yönetim vardır. Seçim zamanı gelmeden öğretmenleri horlayıp azarlayan, seçim zamanı yaklaştığında ise öğretmenlere şirin görünmek ve kırılan gönüllerini yapmak için abartılı ifadelerle öğretmenlere zam yapıyoruz diyen bir hükümet vardır. 4+4+4 sistemiyle oluşan branş öğretmeni açığını atanmış sınıf öğretmenleriyle masraf etmeden kapatmak isteyen bir iktidar vardır. Çünkü yeni atama demek, Maliye Bakanlığına fazladan bir yük demektir. Atanmış sınıf öğretmenleri branş öğretmeni kadrolarına geçirilince, Maliye Bakanlığı yeni öğretmen atama masrafından kurtulmuş oluyor. Binlerce sınıf öğretmeninin bu sistemle fazlalık durumuna düşürülmesi de bu sistemin iyi bir şekilde planlanmadığını gösterir. Oysa sınıf öğretmenleri çeşitli branşlara geçirilmese o branşların bu yılki atamaları daha fazla olacaktı. Birkaç puanla atamayı kaçıran öğretmen arkadaşlarımız bu yıl atanacaktı. Bu, haksızlık değilse nedir; yıllardır atanmayı bekleyen öğretmenlerin beddualarını üzerinize yıldırım gibi çekmekten başka nedir?

Binlerce branş öğretmeni atama beklerken sınıf öğretmenlerinin yan dal saçmalığıyla branş öğretmeni yapılmaları bize yapılmış en büyük hakarettir. Plansızlığın faturasını neden biz ödüyoruz? MEB, bu hatasından bir an önce dönmeli ve alan değiştiren sınıf öğretmenleri kendi alanlarına geçirilmelidir. Bu yıl KPSS'ye giren birçok öğretmene alan sınavı uygulanmış olmasına rağmen, alan değiştiren sınıf öğretmenlerine hiçbir sınav uygulanmamıştır. Sürekli kaliteli öğretmenden bahseden Millî Eğitim Bakanlığının eğitimde kalite anlayışı bu mudur? Üniversitelerin öğretmenlik bölümlerinin kontenjanları derhal düşürülmeli, yıllardır atama bekleyen öğretmenler öncelikle atanmalıdır. Nasıl ki polis ihtiyacına göre polis okullarına öğrenci alınıyor ve okulu bitiren bu öğrencilerin hepsi atanıyorsa öğretmenler de öyle atanmalıdır. Nasıl ki belediyeler, birçok çalışanını sınavsız (torpille) kadroya alıyorsa MEB de bize hakkımız olan kadroyu vermelidir. Genç bir nesil sınav kurslarında çürütülmemelidir. Türkiye, eğitimli insanlarını israf etmemelidir.

Sayın Başbakan, çeşitli konuşmalarında birçok kez dindar bir nesil yetiştirmek ve üç çocuk istediklerini dile getirdi. Peki, Sayın Başbakan bilmiyor ve görmüyor mu ki; işsizlik bataklığında ruh hâlleri sarsıntılı ve geleceğe ümitle bakamayan bir gençliği günahlara sürüklüyor. Çünkü düzgün bir işi olmayan genç; evlenemiyor, ailesiyle sıkıntılar yaşıyor, bunalımlar geçiriyor. Evlenemeyen genç değil üç, bir çocuk sahibi bile olamıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!

Adının ilk kelimesi "Adalet" olan bir partiden adaletsizlikleri görmesini ve gereğini yapmasını istiyoruz. Prof. Dr. Osman Eskicioğlu bir yazısında şöyle diyor:

"...Makamlar yükseldikçe sorumluluk da artar. Onun için Rabi İbn Ziyad el-Harisi, Hz. Ömer'e gelip: ‘Fırat kenarında bir koyun kaybolsa, kıyamet günü senden onun mutlaka sorulacağını bil.’ demişti. Millî şairimiz Mehmet Âkif de bu konuyu mısralarında şöyle dile getirmektedir:

'Kenar-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu,
Gelir de adl-i İlahi sorar Ömer'den onu.'

Tek cümleyle ifade etmek gerekirse İslam'ın devlet-sorumluluk anlayışı ile bugünkü anlayış ve uygulama arasında dağlar kadar fark vardır. Evet, aynen öyledir: Anne ve babanın evlatları vardır, devletin ise evlatları vatandaşlarıdır. Acaba devleti temsil edenler bunu bilirler mi?.. Ayette ‘Muhakkak Allah size emanetleri ehline vermenizi, hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.’ (Nisa 4/58) buyrulmaktadır. "

Saygılarımla…''



                                                                                           Atanmamış Bir Türkçe Öğretmeni

  


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)