Muhammed Hakan Nayiş, 2 yaşında okuma yazma öğrendi, 5 yaşında zekâ seviyesi dahi düzeyinde olduğu tespit edildi. Sınıf atlayarak 8 yaşında ilkokulu bitirdi. Şimdi ise 16 yaşında, Türkiye’nin en genç üniversite öğrencisi olarak İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği (İngilizce) bölümünde okuyor. Hedefi ise Türkiye’nin en genç üniversite mezunu olmak. Bu hedefte bir adım daha atarak hazırlık sınıfını da geçti.
Muhammed Hakan Nayiş, 2 yaşında okuma yazma öğrendi, 5 yaşında zekâ seviyesi dahi düzeyinde olduğu tespit edildi. Sınıf atlayarak 8 yaşında ilkokulu bitirdi. Şimdi ise 16 yaşında, Türkiye’nin en genç üniversite öğrencisi olarak İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektronik ve… pic.twitter.com/LaK6satvb6
— Ozan Kadüker (@ozankaduker) October 13, 2024
Milliyet Gazetesi'nden Ozan Ömer Kadüker'in haberine göre Muhammed Hakan, lisedeyken aldığı üniversite derslerinden muaf olarak ve üstten dersler seçerek 3 yılda mezun olmayı planlıyor. Ayrıca İTÜ’nün MasterBee Programı’yla lisans, yüksek lisans ve staj sürecini de aynı anda yürüterek 19 yaşında mezun olup doktora eğitimine başlamayı hedefliyor. Bu hedefine ulaşmak için kendine güveni ve üniversitesinin desteğine olan inancı da tam.
Kampüsün en küçüğü
İTÜ’yü tercih etmesiyle ilgili Nayiş, “Kendi ilgi alanım Elektronik ve Bilgisayar üzerine yoğunlaştığından dolayı bu iki alanda aynı anda ve İngilizce ileri seviyede eğitim görebileceğim köklü ve hem ulusal hem uluslararası alanda başarısı kanıtlanmış bir üniversite olmasından dolayı İTÜ’yü tercih ettim” dedi. Ayrıca çift ana dal, yan dal, MasterBee programları, kampüsü, akademik kadrosu, yurtdışı ve kampüs olanaklarının da seçiminde etkili olduğunu kaydeden Nayiş, TÜBİTAK ve TEKNOFEST çalışmalarında aktif faaliyet göstererek yoğun ve verimli bir öğrencilik hayatı geçirmeyi planlıyor.
Kampüsün en küçüğü olan Muhammed Hakan Nayiş, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal’la da bir araya geldi. Rektör Mandal’la görüşmesi hakkında bilgi veren Nayiş, “İTÜ’nün akademik hedeflerime ve gelecek projelerime sağlayacağı katkılardan bahsettik” diye konuştu.
Peki, üniversitenin en küçüğü olmak nasıl bir duygu? Nayiş’in bu soruya cevabı ise şöyle: “Erken yaşta vücudun dinamik ve zihnin yeni bilgiler öğrenmeye ve deneyimler edinmeye daha açık olması nedeniyle üniversiteye erken yaşta başlamanın daha verimli olduğunu gördüm. Genel kanı olarak bu durum olumsuz görünse de kendi deneyimlerime dayanarak hem sosyal hem akademik açıdan zorluk yaşamadım.”
Hayatı başarılarla dolu
Muhammed Hakan Nayiş, henüz 16 yaşında olmasına rağmen birçok başarıya imza attı. O başarılarından bazları şöyle:
■ 7. sınıfta “Çocukların Dilinden Çocuklar Anlar” adlı akran eğitimi projesi ile MEB’e bağlı okullarda 4. sınıf matematik derslerine girerek çocuklara matematiği kazanımlı, zevkli, eğlenceli bir şekilde öğreterek sevdirdi.
■ ROKETSAN’ın düzenlediği “teenageRS” programında yer alarak ROKETSAN teknolojileri ve mühendisliği eğitimini tamamladı.
■ “Bir Masal Yazdım (I Wrote A Tale)” adlı Türkçe-İngilizce masal kitabını yayımladı ve MEB’e bağlı birçok okulda seminerler ve imza günü etkinlikleri gerçekleştirdi.
■ İyi seviyede piyano, keman, gitar, bağlama çalıyor ve beste kitapları üzerine çalışmalar yapıyor.
■ TÜBİTAK, TEKNOFEST gibi yarışmalarda birçok derecesi var.
