Araştırma sonuçları Türk halkının yeni bir anayasa istediğini, Kürtlerin temsil sorunu yaşadığını ve halkın uluslararası alanda en büyük tehdit olarak ABD ve İsrail’i gördüğünü ortaya koydu.
Kadir Has Üniversitesi’nin 8-18 Aralık 2010 tarihlerinde, 26 ilde ve 1000 kişi üzerinde yaptığı anket, halkın siyasi ve sosyal eğilimleri konusunda önemli bulgular ortaya çıkardı. Araştırma sonuçlarına göre 2010 yılının ikinci yarısında hükümete ve muhalefete duyulan güvende ciddi bir azalma yaşandı. 2010’un ilk 6 ayında yüzde 44 olarak gerçekleşen hükümete güven oranı yılın ikinci yarısında yüzde 26,5’e düştü.
Aynı dönemde hükümetin faaliyetlerine verilen destekte de azalma görüldü. Araştırmaya katılanların yüzde 54’ü iktidarın başarılı bir icraatının bulunmadığını belirtirken, hükümeti destekleyenlere göre Adalet ve Kalkınma Partisinin en başarılı olduğu alanlar sağlık, dış politika ve eğitim.
Araştırma sonuçları ana muhalefete olan güven ve destek konusunda da benzer bir tablo ortaya koyuyor. Buna göre katılımcıların yüzde 53’ü ana muhalefete güvenmediğini belirtirken, yüzde 75’i ana muhalefetin hiçbir yaklaşımını desteklemiyor. Kamuoyu hükümete alternatif oluşturacak bir muhalefetin varlığına da inanmıyor. “Sizce Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, Türkiye’yi başarı ile yönetebilir mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 65.2’si “hayır” cevabını verirken aynı soru MHP lideri Devlet Bahçeli için sorulduğunda yüzde 85.6 ile Bahçeli’nin de ülkeyi yönetemeyeceği sonucu ortaya çıkıyor.
Türkiye Anayasa Değişikliği İstiyor
Kadir Has Üniversitesi’nin yaptığı III. Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması’nınsonuçları halkın anayasa değişikliği istediğini de ortaya koydu. Anketten anayasa reformuna yaklaşık yüzde 70 “evet” çıktı. Anket sonuçlarına göre Türkiye’de yargı ile iktidar arasında bir çatışma olduğunu düşünenlerin sayısı da oldukça fazla.Katılımcıların yaklaşık yüzde 70’i yargı ile iktidar arasında bir çatışma olduğunu söylerken, yüzde 75’i de anayasa kaynaklı sorunlar olduğunu belirtiyor.
İşsizlik Terörden Daha Fazla Korkutuyor
Anket sonuçlarına göre işsizlikTürkiye’nin en büyük sorunu olmaya devam ediyor. Hatta gelecek 10 yıl içinde de ülkenin en büyük sorunuolarak yerini koruyacak. İşsizliğin en büyük sorumlusu ise yüzde 59,5 ile hükümet olarak görülüyor. Sorunun çözümünü üstlenmesi beklenen kurum da yine hükümet. Hükümetin bu konudaki sorumluluğunda da artış gözleniyor. 2010 yılının ilk yarısında yapılan araştırma sonuçlarına göre sorunun çözümünden hükümeti sorumlu tutanların oranı yüzde 46,6 iken bu oran yılın ikinci yarısında yüzde 67,2’ye yükseliyor. Halkın sorun olarak gördüğü konular listesinde işsizliği, terör ve ekonomik kriz izliyor.
En büyük tehdit ABD ve İsrail
Türkiye’yi tehdit eden unsurlara bakıldığında ise ülke özelinden kaynaklanan ulusal sorunlar kadar küresel odaklı sorunlar da bulunduğu belirtiliyor. Görüşülen kişilerin yüzde 68’i Türkiye için tehdit oluşturan ülkeler bulunduğunu söylüyor. Türkiye’ye karşı en önemli tehdit olarak görülen bu ülkelerin başını ise yüzde 67,8 ile ABD ve yüzde 51 ile İsrail çekiyor. Üçüncü sırada ise yüzde 9,6 ile İran geliyor.
Bu ülkelerle yaşanan sorunların çözümünde ise diplomatik yollar en uygun yöntem olarak öneriliyor. Sizce, olası tehditlere karşılık verirken, Türkiye’nin kullanması gereken en uygun yöntem nedir? sorusuna yüzde 41,9 siyasi-diplomatik yöntemler cevabını verirken, yüzde 28,7 askeri yöntemler uygulanması gerektiğini düşünüyor.
BDP, PKK’nın Uzantısı, Kürtler temsil sorunu yaşıyor
Kadir Has Üniversitesi’nin yaptığı III. Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırmasıkamuoyunun Kürt sorununa bakışı ile ilgili önemli sonuçlar da ortaya koydu. PKK hala Türkiye için en büyük tehdit olmaya devam ederken, küresel ekonomik kriz ve ayrılıkçılık Türkiye’yi tehdit eden unsurların başında yer alıyor. Ankete katılanların yüzde 60’ı PKK’yı en büyük tehdit olarak görürken,terör sorununun çözümü için PKK ve Abdullah Öcalan ile görüşme konusunda kamuoyunun yüzde 64,5’i “kesinlikle hayır” cevabını veriyor. Bununla birlikte yüzde 35’lik bir kesim görüşme yapılması gerektiğini savunuyor. Kamuoyunun yaklaşık yüzde 90’ı BDP’yi de PKK’nın bir uzantısı olarak görüyor ve bu bağlamda hükümetin BDP ile görüşme yapmasına da sıcak bakmıyor.
BDP ile PKK arasında yakın bağ kurulması, Türkiye’de yaşayan Kürtlerin temsilinde de ortaya çıkıyor. Görüşülen kişilerin yüzde 60’ı PKK’nın Kürtleri temsil etmediğini düşünürken, yüzde 54,2’si BDP’nin de Kürtleri temsil edemediğini belirtiyor. Kürt sorununun çözümünde ise ne hükümet, ne muhalefet, ne de BDP başarılı politikalar üretiyor.Hükümetin bu konudaki başarı derecesine bakıldığında katılımcıların yüzde 18,8’i başarılı olduğunu, yüzde 56,2’si başarılı olmadığını belirtiyor. Katılımcıların yüzde 60’dan fazlası ise muhalefet ve BDP’nin de başarılı politikalar geliştiremediğini düşünüyor.
Türkiye’de yaşayan Kürtlerin ayrı bir devlet kurmayı istemelerine inanma durumuna bakıldığında ise başa baş sonuçlar çıkıyor. Ankete katılanların yüzde 52,1’i Türkiye’de yaşayan Kürtlerin ayrı bir devlet kurmayı düşündüğüne inandığını belirtirken yüzde 47,9’u inanmadığını belirtiyor. Türkiye’nin bölünme tehlikesi altında olduğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde 53.
Anadilde Eğitime Halk, Siyasetçilerden Daha Sıcak
Anadilde eğitime verilen desteğin %37’de kalması, konunun kamuoyu açısından hala sorgulandığını gösterse de, destek veren kitlenin Kürtlerle sınırlı kalmadığına da işaret ediyor. Anketten vatandaşlar arasında çatışma yaşanma durumu ve Kürtlerin ayrı bir devlet kurma isteği konularında da başa baş sonuçlar ortaya çıkıyor. Sizce Kürt vatandaşlarımız ile diğer vatandaşlarımız arasında bir anlaşmazlık veya çatışma söz konusu mu? sorusuna yüzde 48,5 evet derken yüzde 51,5’i hayır cevabını veriyor.Türkiye’de yaşayan Kürtlerin ayrı bir devlet kurmak istediklerini düşünüyor musunuz? sorusuna da benzer şekilde yüzde 52,1 evet yüzde 47,9 hayır cevabını veriyor.
Başörtüsü-Türban’da serbestlik destekleniyor
Kadir Has Üniversitesi’nin yaptığı III. Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması’nın sonuçları halkın türban konusuna bakışını da yansıtıyor. Buna göre ankete katılanların yüzde 63,6’sı türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasını isterken, katılımcıların yüzde 56’sı liselerde, yaklaşık yüzde 52’si ise ilköğretim kurumlarında da başörtüsünün serbest bırakılabileceğini düşünüyor. Bununla birlikte türbanın kamu kurumlarında serbest bırakılmasını isteme durumuna bakıldığında yüzde 48,7’si serbest bırakılması gerektiğini, yüzde 51,3’ü ise serbest bırakılmaması gerektiğini düşünüyor.
Dış Politika’da Kafalar Karışık; AB Üyeliğine Destek Sürüyor
Hükümetin izlediği Dış Politika yüzde 44,3 ile başarısız bulunurken, başarılı bulanların oranı yüzde 32. Başarılı bulanların yüzde 8’i İsrail’le ilişkilerin yürütülüş tarzı, %7.7’si ise Başbakan Erdoğan’ın Davos’taki çıkışının başarılı olduğunu düşünüyor.Buna karşılık hükümetin en önemli dış politika başarısızlığı olarak %11’le yine İsrail’le İlişkiler ve %10’la da AB’ye girememek gözüküyor. Kamuoyunun %72,6’sı Türkiye’nin Orta Doğu ve çevresinde yaşanan sorunlarda aktif rol alması gerektiğini belirtiyor.
Kamuoyunun %54,7’si Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini belirtiyor.AB üyeliğinin Türkiye’ye sağlayacağı en önemli fayda sorulduğunda; yüzde 41,7’si ekonomik fayda, yüzde 17,6’sı demokratikleşme, yüzde 17,4’ü yaşam standartları artışını sıralıyor. Öte yandan kamuoyunun sadece %37,3’ü Türkiye’nin AB üyesi olabileceğine inanıyor.
Araştırma Hakkında
Bu araştırmanın temel amacı Türkiye’de mevcut ve olası sorunlar ile gündemki konulara toplumun bakış açısını belirlemektir. Araştırma, CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmeleri) tekniği kullanılarak, IBBS-2 seviyesinde Türkiye temsiliyetine sahip 26 ilde, 08–18 Aralık 2010 tarihleri arasında toplam 1000 kişi ile yapılmıştır. Araştırmada görüşülen kişilerin %50’si erkek,%50’si kadın,%57,5’i evli ve %31,4’ü bekardır.
Sosyo-Ekonomik Statü bakımından ağırlıklı olarak C1ve C2 grubuna mensup olan katılımcıların hane geliri ortalaması 1.062 TL’dir. Görüşülen kişilerin %44,5’i ilköğretim ve altı,%32,0’ı lise,%23,5’i ise üniversite ve üzeri eğitim düzeyine sahiptir.
Araştırma 0,95 güven sınırları içinde ± 3 hata payı ile gerçekleştirilmiştir.
