Bu yüzden de, pek çok veli ve öğrenci kendini mağdur durumda hissediyor.
Eğer yedek liste düzenlemesinin, yerleşilen tercihin üzerindeki ilk üç okul değil de en tepedeki ilk üç okul şeklinde düzenleneceği kılavuzda açıklansaydı, bugün yaşanan kaos, bu boyutlara gelmezdi.
Bu konuda yaşanacak bir başka kafa karışıklığı da, kontenjanın üç katı olarak belirlenen, yedek listedeki öğrenciler tükendiğinde ortaya çıkacak. Buna önceki yıllarda defalarca şahit olduk.
Bazı okullarda, değil üç kat, beş kat da yedek öğrenci belirleseniz yetmiyor. Yine öyle olursa hiç şaşırtıcı olmaz. Alın size bir kaos daha!..
Peki ne olacak?
Görünen o ki eğer Bakan Dinçer devreye girip, doğru olan ne ise onu yapın müdahalesinde bulunmazsa, son sözü yine yargı söyleyecektir...
Şu ana kadarki gelişmelere bakıldığında da Bakan Dinçer’in konuya müdahil olacağına yönelik hiçbir işaret yok.
Bu konuda hiç kimse kendini uyarmamış olsa bile, Bakanlığa atandığı ilk günlerde, yani aylarca önce, bütün bu olup bitenleri, kendisine anlatmış ve başını ağrıtacağını söylemiştik. Bu sessizliğini korumaya devam edip, işi akışına bırakırsa, durumun çok daha içinden çıkılamaz hale geleceğini, son bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz...
MEB diyor ki eğer böyle yapmasaydık adaylar en tepedeki puanı yeten okullara giremeyecekti.
Peki onlara sormak gerekir: Puanları yettiği halde bir üst tercihlerine giremeyip açıkta kalırlarsa ne olacak?..
SBS sistemi baştan aşağı yanlış. Ama nedense Ak Partili bakanların hiç birisi bu sistemi düzeltme konusunda kararlı olmadı. Oysa çözümü çok basit!...
Yeter ki istesinler...
İnadın kimseye yararı yok özellikle de öğrencilere!
Her ne kadar MEB, hâlâ kabul etmese de SBS sonuçlarına göre yapılan yedek listelerde hatalı bir düzenleme olduğu kesin. Örneğin kılavuzda, yedek listelerin bu yönde hazırlanacağına yönelik çok net ifadeler…
Emoji ile tepki ver!
Bu Haberi Paylaş :
Benzer Haberler
-
Yorumu Gönder
0 Yorum
Diğer Yorumlar (0)
