Psikyatristlerin iki yıl önce hazırlayıp sunduğu rapordan hareket eden Bakanlık, il ve ilçelerdeki sağlık müdürlüklerine bu merkezlerin kapatılması için emir verdi. Psikologlarla psikyatristleri karşı karşıya getiren durum, şimdi yargıya taşınıyor.
Bakanlığın Sağlık Müdürlüklerine gönderdiği genelgede ‘Psikolojik danışma merkezleri ile bu şekilde faaliyet gösteren diğer merkezlerin faaliyetlerine derhal son verilmesi’ istendi. Nedeni ise ‘tıp uzmanı olmadıklarından dolayı tıbbi müdahalede bulunamayacakları ve ruhsatsız faaliyet göstermeleri.’
Türk Psikologlar Derneği ise şu yazılı açıklamayı yaptı: “Türkiye’de ruh sağlığı hizmetlerini düzenleyen yasa veya yönetmelik yok. Tebligatlarda ruhsatsız faaliyet deniyor. Meslek yasası olmayan kişilerin çalıştığı yerleri bakanlığın ruhsatlandırması zaten mümkün değildir”
Merkezleri kapatılan psikologlar meslek yasalarının çıkartılması için mahkemeye başvurdu. Türk Psikologlar Derneği Başkanı Nedret Öztan konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Benim yorumum Türkiye'de hala, bazı psikologlar tarafından bile psikolojik danışmanlık, klinik psikoloji olarak algılanıyor. Biz tıbbi müdahale yapmıyoruz, bireyi anlamaya tanımaya, sorunlarını çözmeye dayalı anlayış var. Adalet Bakanlığı'nda, Çalışma Bakanlığı'nda, endüstri, örgüt kurumları, fabrikalar ve birçok alanda psikolojik danışmanlar var. Yani bir kuruma bağlı olarak çalışan psikologlar var, sadece özel merkezlere izin vermiyorlar. Biz bunu öğrenir öğrenmez dava açtık, meslek yasamızın çıkartılmasını istiyoruz."
Psikyatristlerse bu konunun son günlerde gündeme gelmesiyle kamuoyunda yanlış algı oluştuğunu belirtiyor. Bizim de ilişki içinde olduğumuz, ortak çalıştığımız psikoterapistler var diyen Türkiye Psikyatri Derneği Başkanı Doç. Dr. Doğan Yeşilbura şöyle konuştu: “Uzun yıllardır özellikle de son beş yıldır daha belirgin olmak üzere edebiyat, eğitim ya da farklı branşlardan mezun olan insanların birtakım sertifika programlarından aldıkları belgelerle sağlık hizmeti verdiklerini görüyoruz. Yaşam koçluğu, bireysel danışmanlık vs. gibi konularda. Psikoloji mezunlarının klinik psikoloji alanında master, doktora yapmaları ya da uzun yıllar klinik ortamda eğitimden geçmesi lazım. Ama görüyoruz ki sosyal bilimler enstitülerinde, klinik olmayan ortamlarda klinik psikoloji eğitimi veriliyor. Türkiye’de şu anda 450-500 civarında eğitimli, psikoterapi yapabilecek durumda olan psikolog var. Ama şu anki psikologların sayısına baktığımız zaman 15 bin dolayında olduğunu görüyoruz. Bizim itirazımız niteliksiz insanların sağlık işine soyunmaları”
Yeşilbura ayrıca bu konunun son günlerde gündeme gelmesiyle yanlış algı oluştuğunu da belirterek şunları söylüyor; “Şunun özellikle belirtilmesi gerekir, sanki psikyatristlerle Sağlık Bakanlığı el ele vermiş de psikoterapi merkezlerini kapattırıyor gibi bir algı oluştu kamuoyunda. Oysa bizim itirazımız niteliksiz insanların sağlık işine soyunmaları. Yoksa bizim de muayenehanelerimiz kapatılıyor Sağlık Bakanlığı tarafından. Öyle istekler dayatılıyor ki hiçbir hastanede olmayan fiziksel düzenlemelerle dolu. Yani bizim de bazı sorunlarımız var, bu nedenle Sağlık Bakanlığı’yla işbirliği yaparak psikoterapi merkezlerini kapattırmak gibi bir durumumuz olamaz.”
