ÖSYM ve MEB’in yaptığı sınav sayısı 50’yi aştı.
Ve hepsi de birbirinden önemli.
Hemen her yıl bu sınavlarda 10 milyona yakın aday yarışıyor.
Kimi fen liseleri, kolejler ve anadolu liselerine girmek için, kimi uzmanlık ya da memuriyet için, kimi de parasız yatılı okullarda okuyabilmek için yarışacak.
Hem de ne yarış!..
Üniversite başvuruları
Üniversiteye girmek için birinci şart, 2 Ocak’ta başlayıp 15 Ocak’a kadar devam edecek olan başvuruları gerçekleştirmek. Başvuru takvimi uzatılmayacak. Ve bu sürede başvuruda bulunmayanların, 2013 üniversite hayali mümkün olmayacak. Bu yüzden sınava girmeyi düşünenlerin yeni yıldaki ilk icraatı bu başvuruyu gerçekleştirmek olsun.
Bu konuda en büyük sorumluluk ve görev, yine anne-babalara düşüyor. Çünkü adaylar, ya unutuyorlar ya da son güne bırakıyorlar. Süre bittiğinde de veryansın ediyorlar.
Her yıl on binlerce aday bu duruma düşüyor ve çok büyük moral bozukluğu yaşıyor. Ve onlardan biri de siz olmayın. Yoksa koca bir yıl kendinize ve ÖSYM’ye kızmakla geçer...
Üniversite sınavlarının ilk olan YGS’ye bu yıl iki milyona yakın adayın başvurması bekleniyor...
Her şey değişti!
Üniversiteye girişte sınav sisteminden puanlamaya, soruların çeşitliliğinden içeriğine kadar neredeyse hemen her şey çok değişti. Bu yüzden, başvurudan hemen sonra, yapılacak en iyi iş, bu değişiklikleri yakın takibe almak. Yoksa, el yordamıyla yapılacak bir hazırlığın hiçbir yararı olmaz!.
Peki bu değişiklikler neler?
Tüm detayları, önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız.
Bir bir anlatacağız.
Çünkü iyi bir yol haritası hazırlamadan SBS’de, YGS’de, LYS’de ve diğer sınavlarda başarılı olmak mümkün değil.
Ve siz siz olun, geleceğinizi şansa bırakmayın...
Hem çok zor hem de...
Anadolu liselerine ve üniversitelere yani sizi geleceğe taşıyacak iddialı öğretim kurumlarına girmek hem çok zor hem de çok kolay?
Çok zor çünkü hemen her sınavda milyonlarca adayla birlikte yarışacaksınız. Fazladan yapacağınız bir soru gibi, eksik alacağınız bir puan da hayatınızın akışını tümüyle değiştirebilir.
Bir puanda, on binlerce adayın yer değiştirdiği göz önünde bulundurulduğunda, işin önemi çok net ortaya çıkıyor...
En iddialı liselere, üniversitelere ve bölümlere girmek, aynı zamanda çok kolay çünkü hemen herkesin kafası çok karışık ve sistemi yetirince tanımıyor, yapılan değişikliklerden haberdar değil, daha da önemlisi, nasıl bir yol haritası izleyeceğini bilmiyor. Yüz binlerce aday için dezavantaj yaratan bu durumu lehine çevirenler için üniversiteye ya da en iyi liseye girmek, bu yıl her zamankinden çok daha kolay olacak. Çünkü ne istediklerini biliyor olacaklar ve ona göre hem hazırlıklarını sürdürecekler hem de önlemlerini alacaklar.
Örneğin Ağırlıklı Orta Öğretim Başarı Puanı’nın ve katsayıların kaldırılması, iyi liselerdeki öğrenciler için alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Bu yüzden bu okullardan hızla kaçış var.
Başlı başına bu konu bile yüz binlerce aday için kabusa ya da sevince dönüşebilecek!..
Yurtdışı üniversiteleri
Türkiye’deki üniversiteler için başvurular henüz yeni başlarken, dünyadaki iyi üniversiteler için başvurular bitmek üzere. Bu yüzden, gelecek öğretim yılında yurtdışında üniversite okumayı düşünenlerin ellerini çabuk tutmaları gerekiyor. Yoksa en iyilere girmeyi unutup, bulduklarıyla yetinmek zorunda kalabilirler.
Peki yurtdışı mı yoksa Türkiye mi?
Eğer olanaklarınız buna elveriyorsa, yurtdışı üniversitelerine başvurun, kabul alın ve elde bir olarak, el altında bulunsun. YGS ve LYS’de her şey umduğunuz gibi gitmezse, yurtdışı alternatifini kullanabilirsiniz. Ama eğer şimdiden önleminizi almazsanız, ilerisi çok geç olabilir...
Özetin özeti: Gençlerin geleceğinin 3 saatlik sınavlarla ve karmaşık tercih listeleriyle belirlendiği ülkemizde, hiçbir şeyin şansa bırakılmaması gerekiyor. Çocuklarınızın geleceği, eğer sizler için çok önemliyse -ki bundan eminiz- bizi izlemeye devam edin...
Abbas Güçlü'nün Milliyet Diyalog Köşesindeki Yazıları İçin Tıklayın!
