Bu yazıda Ernest Hemingway’in 1930'lu yıllarda Esquier dergisinde "Key West Letters" adını verdiği makaleler kaleme aldığını ve ünlü yazarın Şubat 1935 tarihli yazısında keyifle okuduğu bazı kitapları anarken şöyle dediğinden bahsediyordu:
"Yılda bir milyon dolar kazanmaktansa bu kitapları ilk kez okuma keyfine yeniden erişebilmeyi tercih ederdim."
Yazının sonunda hangi kitaplar olduğunu söyleyeceğim; ama o kitaplar kadar önemli olan şey de Hemingway için o kitapları tekrar okumanın paha biçilmez oluşudur. Bakmayın siz 1 milyon dediğine, 1 Milyar dolar da diyebilirdi; çünkü kitabın tadını almış bir insan için paranın önemi, hep ikinci plandadır. O yüzden paranın miktarı da onlar için önemli değildir.
Çok sevdiğim bazı yazarlar var. Konusu kitap olan söyleşilerde karşımdaki insana sorarım, örneğin “Hakan Günday’ın kitaplarını okudun” mu diye. Maalesef henüz okumadım cevabını alınca, içten içe o kişiyi kıskanırım. Onun yerinde olmak için, gözümü kırpmadan 1 milyon dolar veririm (Çok mu abarttım acaba?); çünkü karşımdaki kişi henüz Hakan Günday’ın kitaplarını okumamış; ama ben hepsini okudum. Şimdi bekle ki yeni kitapları çıksın da okuyalım. Eminim birçok kitap kurdu Hemingway gibi düşünüyordur. Bazı kitaplarla sanki yeni tanışmışçasına mutlu olmak isterler. Mesela Jack London’ın Martin Eden adlı kitabını henüz okumamış olsaydım fena mı olurdu, Turgenyev’in Babalar ve Oğullar’ını, Gonçarov’un Oblomov’unu, Ercan Kesal’ın Peri Gazozu’nu, Faruk Duman’ın Sus Barbatus’unu, Müge İplikçi’nin Tezcanlı Hayalet Avcıları’nı, Orhan Kemal’in Avare Yıllar’ını, Panait Istrati’nin Arkadaş’ını, Knut Hamsun’ın Açlık’ını, Gorki’nin Ana’sını ya da İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası’nı ya da Orhan Pamuk’un … (Neyse!) Bir kitap kurdu için “virgül”leri, ve “ya da”ları çoğaltmak hiç de zor olmasa gerek. Bu kitapları ikinci kez okumak da benim elimde; ancak bir tercih yapmalıyım. Ya bu kitap nehrinde arkama bakmadan yoluma devam edip önüme çıkan kitapları okuyacağım ya da kıyıya çıkıp geriye doğru dönerek okuduğum kitapları bir daha okuyacağım. Allah hiçbir kitap kurdunu böyle bir ikilemde bırakmasın. Hemingway’in hayata karşı 1 milyon dolarlık rüşvet teklifinin altında yatan neden de, işte bu ikilem olsa gerek.
Demek istediğim şu ki, bazen hayat, karşımıza muhteşem kitaplar çıkarır ve biz o kitapları hiç unutamayız, isteriz ki onları hiç yaşamamışçasına tekrar okuyalım, sevelim, heyecandan gözümüze uyku girmesin. Eşimize dostumuza öve öve anlatalım, daha çok kişinin okuması için gönüllü elçileri olalım. O güzel kitaplar, tarihin arka sayfalarına doğru hızla giden o güzel atlara binip çekip gittiler.
Son sözü, usta yazarın "Yılda bir milyon dolar kazanmaktansa bu kitapları ilk kez okuma keyfine yeniden erişebilmeyi tercih ederdim" dediği kitaplara ayıralım:
Anna Karenina / Tolstoy
Savaş ve Barış / Tolstoy
Buddenbrooklar - Bir Ailenin Çöküşü / Thomas Mann
Uğultulu Tepeler / Emily Bronte
Madam Bovary / Flaubert
Avcının Notları / Turgenyev
Kırmızı ve Siyah / Stendhal
Parma Manastırı / Stendhal
Dublinliler / James Joyce