adscode

ALES’e de şikayet yağıyor!

YGS’den sonra ALES’e şikayet yağmaya başladı. ALES’te yaşanan aksaklıkları bakın nasıl anlatıyorlar...

ALES’e de şikayet yağıyor!
Özel Eğitim

İşte o şikayetler;

Haftasonu Eskişehir'de Anadolu Üniversitesi'nde ALES'e girdim. Eğitim Fakültesi B Blok 108 Nolu salonda.

Sınav Salonunda saat yoktu. Saatin olmadığı salon başkanına iletildi ve çözüm bulunamadı(!) ALES zamanla yarışılan bir sınav olmasına rağmen bir zamansız bir şekilde sınavı gerçekleştirdik.

ÖSYM hem sınava saatsiz gelinmesini istiyor hem de bazı salonlara saat koymuyor ve bu durum kontrollerden kaçıyor.

Zamansız yarışanlar ile zamana karşı yarışanlar aynı şekilde değerlendirilecek. Bir sorunun bile binlerce kişinin önüne geçirdiği sınavda değerlendirmenin ne derece "ETİK" olacağı ortada.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Benim de ALES le ilgili hem bireysel olarak hem de Muğla şehrini temsilen şikayetlerim olacak

Pazar günü sınava Nüfus cüzdanım olmadığı için alınmadım. Yanımda ehliyetim var, öğrenci belgem var, sınav giriş belgem var vesikalık fotoğraflarım var.. Sınav yöneticisi hiçbirisini kabul etmedi ve beni sınava almadı. Açıkçası Önce bunun bir kural olduğu için haklı bir yaklaşım sergilediklerini düşündüm. Halbuki sınav çıkışı arkadaşlarımla görüştüğümde birçok kişiye kimlik sorulmadığını ve sınıflarda ehliyetiyle kimlik beyanında bulunanların var olduğunu duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Ben neyin kurbanıyım kuralların mı, şanssızlığın mı yoksa ÖSYM'nin beceriiksizliklerinin mi ?

 

Onun dışında herkes 9 Eylül Üniversitesinden bahsediyor ama kitapçık krizi Muğlada da yaşandı. Birçok kitapçık eksik veya hatalı basılmıştı. Bu kusurlu kitapçıklara denk gelenlerin bir kısmına ek süre verildi ancak bir kısmı da ek süre alamadıklarını söylüyorlar..

------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sayın ÖSYM yetkilisi, Bu mesajımın okunacağını sanmıyorum ama, yine de yazacağım. Bu sabah ALES'e girmek için Yıldız Teknik Üniversitesi'ne gittim... Salonda, kişi sayısı kadar olması gereken kırtasiye seti, bunun yarısı kadar çıktığından, adaylar kırtasiye kutusunun içinden çıkan 2 kalemden birini yanındakiyle paylaşmak zorunda kaldı. Silgi'ler ikiye bölündü! ve kalemtraşlar ortak kullanıldı. Salon No: 3430110016 Kendim de sınav görevlisi olarak daha önce birçok sınavda görev yaptım.Son dönemdeki güvenlik uygulamalarının insan haklarına aykırı olacak kadar abartıldığını ve adayların gereksiz yere mağdur edildiğini düşünüyorum. İnsanlar bozuk para, anahtar ya da cüzdanla mı kopya çekiyorlar? Yalnız yaşayan bir insan, anahtarını kime teslim edip sınava gidebilir? Bina girişinde bir sürü çanta, kalem, bozuk para, cüzdan... vb. eşyalar bir masanın üzerinde birbirine karışmıştı. Kurallarda elbette yazıyor bunların getirilmeyeceği ama, çok fazla uygulanabilirliği olmadığını görüyoruz. Ayrıca adayların sınav esnasında tuvalete gitmesinin yasaklanması da kişisel hakkın gaspından başka bir şey değil. Bana kalırsa, ÖSYM olarak herkese potansiyel kopyacı şeklinde muamele edeceğinize, sadece kopya çekenleri cezalandırsanız, çok daha doğru bir iş yapmış olursunuz. En ufak bir metal parçasına, cüzdanına kadar insanları arattıran, ama diğer yandan sistematik kopya çekilmesi için gerekli altyapıyı - bilinçli ya da bilinçsiz - kendi bünyesinde oluşturan, YGS'de bazı okullarda sadece kızları sınava alan, insanların kalemlerine bile el koyup, kendisi kalem sağlamaktan aciz olan bu kurumu kınadığımı belirtiyor, en yakın zamanda bu olağanüstü tedbirlerin son bulup, adaletli bir şekilde yeniden güvenilir bir ÖSYM yapısının kurulmasını ve böylece dürüst adayların mağdur edilmemesini temenni ediyorum.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ben sınav sabahı Alese girmek için herzamanki gibi çıktım sınav giriş belgelerininde bilg. dan çıktısını alarak..Sınav salonuna geldim yarım saat güvenlikten geçemedim önce saatimden sonra evimin anhatarından sonra arabamın anahtarından napıcam diyorum git toprağa göm diyolar arabanın anahatarını biri varki arabanın içine bırak diyo anahtarı kapısı açık kalacak şekilde bütün değerli eşyalarda arabda ee biri arabayı açmaya çalışsa ne olacak peki bütün evraklarım çalındıktan sonra kim verecek hesabını.. VE sınav bahçesinde nerden baksanız 500 araba var yarısı kendi arabası olsa bukadar kişiyi sınavımı almadılar... ee Sonunda ne oldu peki gittim saatimi evimin anahtarını arabama koydum ve anahtarıda ayakkabımın içine ne oldu peki arama sonunda ben ve anahtarım içerde.. Bumu olağan üstü güvenlik acaba sormak istedim...sonra sınavda uygulanan yeni bir sistem de sorun çıkarmaya başlamış dışarda öğrenciler görevlilerle kavga ediyor ve bugüne kadar girilmiş bütün sınavlarda geçerli olan ehliyet bu sınavda kimlik olarak geçerli değilmiş ve birçok öğrenci bunun yüzünden ya sınava alınmadılar yada sınava yarım saat 45 dk geç girdiler peki bişey daha sormak isterim hangi sıanv yönetmeliğinde sınav bailadıktan 45 dk sonra sınava girebilr ibaresi vardır.. yani bütün prosüdürleri tam uygulayan bir zihniyet nasıl oluyorda geç girmesine öğrencilerin müsade ediyor.. ozaman demeleri gerekiyor sınav başladı artık alamayız kimlğinizde gelse artık... Ve birinin yanında kimliği yok ama fotokopisi var ehliyeti var bütün bilgileri teyin etmesi için ama ne diyolar seni alamayız bize soruşturma mı açtıracaksınız.. ama aynı zihniyet 45 dk geçtikten sonrada öğrencileri sınava alabilir diyo...  Ve en vahimi biri okulun bahçesinde aynı neden girememiş ve tomarzada öğetmenlik yapıyormuş kimliği yanında yok ve sınava alınmıyor bir baktm bana tutanak tutturun diyor bu nedenle sınava alınmadın diye..tutanağını tutuyor ama sonuç ne çıkar meçhul ve yaptıkları en vahim olay ise kimliğin yoksa pasaportuınu getir diyor.. biz türkiyede yaşıyoruz ve türk vatandaşıyız pasaportun geçtiği yerde ehlyet nasıl geçmiyor.. ve ordan bir ösym nin ankaradan gelen bir yetklisine soruyorum.. pasaportu kim veriyor emliyet neye göre veriyor kimlik bilgilerine peki ehliyeti kim veriyor emliyet neye göre kimlik bilgiilerine göre peki bu ne çelişki diyorum nasıl oluyorda kabul etmiyolar diyorum.. haklısınız diyorlar....

 Ve gördümki kuralları prosüdürleri Daha kendi bünyesinde çalışanlara uygulayaman ÖSYM nasıl oluyorda bukadar şeyi Öğrenciler üzerine kesin bir tavırla uygulamaya çalışıyor...

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sınava YTÜ beşiktaş kampüsünde girdim. Sınav yerine gittiğimde öğrenci alımları tek bir kapıdan yapılıyordu ve devasa bir kuyruk oluşmuştu ve bende kuyrukta bekliyordum. Sınav saati

yaklaşınca görevliler iki kapı daha açma gereği duydular ve alımlar buralardan da yapıldı. Sıra karmaşasına bide yanlış yazılan kat sınıf bilgileri eklenince 10 dakika kadar sınava geç girdik. Tabi

sınıfa 15-20 dakka önce girip ihtiyaçlarını giderip, ortama alışmak varken biz bunların hiçbirini yapamadık. Sınavdan 1 saat sonra tuvalet ihtiyacım  başladı ve görevlilerle bunu konuştum fakat

onlar bana Osym'nin tuvaletle ilgili kararını gösterip salondan çıkmama izin vermediler. Eğer çıkarsam bir daha giremeyeciğimi vurgulaya vurgulaya söylediler.Ben onlardan birinin bana eşlik

edebileceğini söyleyince biz kimsenin tuvalet bekçisi deyip gülümsemeye başladılar. Mecburen sınav salonun da iki saat boyunca o şekilde kah bacaklarımı sıkarak, sallayarak kah böbreklerimi

sıkarak soruları çözmeye çalıştım. İtu Endüstri Mühendisliği mezunuyum. Daha önce çözmüş olduğum sınavlara göre neredeyse fule yakın net çıkarırken sınavda ıkıla sıkıla soruları çözmeye çalıştım

ve 100 matematikten hepsini yaptıktan sonra sorumlu olduğum Türkçe bölümünden sadece 30 soru işaretleyebildim. Tabi yaptığım soruların büyük bir kısmını fazla düşenemeden :)) çünkü Maslowun ihtiyaçlar

hiyerarşisi devrede olduğundan fazla üstünde duramadan  çözmeye çalıştım. Artık sınav sonu geldiğinde kağıtlarınızı toparlayın komutu gelir gelmez ben 10 dakikadır zaten kapatmış olduğum kağıdımı bi koşuda görevliye

vermeye gittim ama bana oturmam gerektiğini söyleyip kağıtları kendilerinin toplayacağını söyledi. Bende bunun üzerine sabrımın sonuna geldiğimi söyleyip ister al ister alma deyip kağıdımı görevlinin

eline tutuşturup acele helaya koştum ve huzura erdim. Kimbilir belki de Nazım Hikmet yaşıyor olsaydı Memlektimden İnsan Manzaraları şiirinin yanına birde bu tip olayları ekleyip Memleketimden Sınav

Manzaraları diye de bir kaç şiir daha yazardı. Lafın kısası hal bu hal. Kim yanar bizim derdimize. Umarım Osym yetkilileri ve bürokratlar kendileri de bizim geçtiğimiz bu süreçlerden geçtiklerini bir an hatırlayıp

daha insana yakışır düzenlemeler yaparlar ve memleketimiz insanına yapılan bu haksızlıklara bir son verirler. Sevgili Abbas Bey bizim gibilerin sesi kısık sizinkilerin ise yüksek. Umarım sesizimizin daha yüksek

çıkmasına yardımcı olursunuz.





Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)