adscode

Başvuru artıyor kayıt azalıyor!

Üniversitelere başvuru sayısında patlama var. İki milyona ulaştı. Ama bu, gençler ille de üniversitede okuyacak anlamına gelmiyor. Çünkü geçen yıl 170 bin kontenjan boş kaldı. Fazla değil on yıl öncesine…

Başvuru artıyor kayıt azalıyor!
AG Blog

Hangi üniversite, hangi bölüm, pek de o kadar önemli değildi.Çünkü üniversite bir statü kaynağıydı...Peki şimdi durum ne?Bir yanda üniversiteye girmek için rekor başvuru gerçekleşirken, öte yanda neden boş kontenjan rekoru kırılıyor?..
Kafalar karma karışıkBaşvuru sayısındaki artışın en önemli nedeni, elinde iyi bir diploma olmadan iş bulmanın, neredeyse artık imkansız hale gelmesi.Boş kontenjanların gerekçesi de aynı. Yani önemli olan artık herhangi bir diploma değil, sizi farklı kılacak bir diploma.Gençlerin kafası da işte bu yüzden karma karışık...Hem üniversitede okumak istiyorlar hem de çok istedikleri bir yer olmasa bile, mezun olduklarında iş bulmalarına olanak sağlayacak bir fakülteye kapağı atmanın peşindeler.Bunu yapan da var yapamayan da.Ve bu süreç önümüzdeki yıllarda, çok daha acımasız hale gelecek.
Diplomalı işsizlerÜniversite mezunları, işsizlik sıralamasında, en önlerde yer alıyor. Şu anda işsiz üniversite mezunlarının sayısı milyonlarla ifade ediliyor.Sadece ve sadece, öğretmen olmak için yola çıkan eğitim fakülteleri ile fen edebiyat fakültesi mezunlarının sayısı, bir milyonun üzerinde.İşsiz mimar, mühendis sayısı da onlardan az değil.İdari bilimler fakültelerinden mezun olanlar da işsizlik yarışında hep ilk üçteler.Sosyal bilimler, yabancı diller, güzel sanatlar ve spor mezunlarına da bir dokunun bin ah işitin...Ve bütün bu gençler, iyi bir lise, iyi bir üniversite için yıllarca dershaneye gitti, on binlerce lira harcadı, gece gündüz, hafta sonu bayram tatili demeden dershanelerin yolunu tuttular. Ne çocukluklarını yaşayabildiler ne de gençliklerini...Ve ödülleri işsizlik oldu!..
Sorun nerede?Ülkemizde dünden bugüne, ne insan gücü planlaması var ne de kariyer. Ne üç çocuk yetmez derken onların geleceğini düşünüyoruz ne de eğitime yön verirken...Yeni YÖK yasa tasarısı hazırlandı. Hem de YÖK tarafından, bu konularla ilgili tek satır gördünüz mü?Yükseköğretimin, ülke ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırılacağına ilişkin detaylar gözünüze çarptı mı?Örneğin tanımlanmış ve eğitimi yapılan meslek çeşitliliği ciddi ülkelerde on binlerle ifade edilirken, bizde neden bini bile bulmadığı hiç sorgulandı mı?..Hiçbirisi olmadı.Çünkü, ne eğitim ve çocuklarımız ne de onların geleceği, hiç kimsenin umurunda değil...

*****

Moralinizi bozmayınEvet tablo hiç de parlak değil. Ama siz yine de moralinizi bozmayın. Çünkü okuyabildiğiniz kadar okumak, her zaman için okumamaktan daha iyidir.Bizim bu kadar feveran etmemizin nedeni, eğitime ayrılan kısıtlı kaynak ve çocuklarımızın geleceğinin hovardaca harcanması.Konu biraz ciddiye alınsa, sihirli bir dokunuş gibi her şey yoluna girebilir. Ama olmadı, olmuyor. Ancak, bundan sonra da olmayacak anlamına gelmemeli.2013’e büyük umutlarla girdik ve bu umudumuzu hala koruyoruz.Bu yıl, kesinlikle önceki yıllardan farklı olacak. Akıl ve bilim, sıradanlığın, boş vermişliğin, partizanlığın önüne geçecek. O olduğunda da zaten gerisi kendiliğinden gelecek...
Yazının devamı için tıklayın!


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)