Baro Başkanı Sema Pekdaş, “Söz konusu tasarı, mevcut sorunları çözmekten uzak, yüksek yargıyı hükümetlerin ve siyasi iktidarların etkisi altına alacak bir düzenlemedir. Mevcut haliyle kabulü mümkün değildir. Siyasi iktidarlara bağımlı bir yargıyı kabul etmeyeceğimizin ihtarı olarak, cuma günü, tutuklu dosyalar hariç diğer davaların duruşmalarına girmeme eylemi yapacağızö diye konuştu.
İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş, yönetim kurulu üyeleri ve meslektaşlarıyla birlikte Bayraklı Adliyesi’nde açıklama düzenledi. 24 ayrı Baro’nun bugün gazetelerde yeralan bildirisinde imzası olmayan İzmir Barosu’nun görüşlerini açıklayan Sema Pektaş, yayınlaan bilidriyle düşüncelerde ortak noktaları bulunduğunu ancak farklı bir açılım getirmeyi planladıklarını dile getirdi. Pekdaş, “HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmesinden sonra bugün de, Yargıtay ve Danıştay’ın yapısında köklü değişiklikler yapılmasına yönelik yasa tasarısı gündeme gelmiştir. Hükümetin 2007 yılında Yargıtay Yasası’nda değişiklik öngören yasa tasarısı Adalet Komisyonu’nda bekletilirken, 21 Ocak’ta TBMM Başkanlığı’na sunulan yeni tasarı, dört gün sonra Adalet Komisyonu’na gönderilmiş, komisyonda da gereği gibi tartışılıp görüşülmeden jet hızıyla 29 Ocak’ta kabul edilmiştir. Söz konusu tasarı ile Yargıtay ve Danıştay’da daire ve yargıç sayısı arttırılmakta, birinci başkanlık kurulunun seçim kriterleri değiştirilmekte ve dairelerin görevlerinin yasa ile belirlenmesinden vazgeçilmektedir. Tasarının gerekçesinde değişikliğin amaçları açıklanmaya çalışılırken, Yargıtay ve Danıştay’da bekleyen dosya sayısının fazlalığı, dosyaların incelenmesinin çok uzun sürüyor oluşu ve bu durumun da adil yargılanma hakkını ihlal ettiği gerekçe olarak gösterilmiştirö dedi.
DİKTA REJİMİ VURGUSU
Tasarıdaki değişikliklerin huhuk sisteminde yaratacağı sorunları tek tek değerlendiren Pekdaş, “Biz 2007 ile 2011 hükümet tasarıları arasında geçen zamanda değişen tek şeyin dairelere üyeleri atayacak olan HSYK’nın yapısındaki değişiklik olduğunu farkındayız. Bu durum kamuoyunda, HSYK atamaları eliyle yüksek yargıyı ele geçirmeye yönelik bir çalışmanın yapıldığı şeklindeki haklı kaygıyı destekler niteliktedir. Hükümetin yargıyı ele geçirmesi ya da yargı üzerinde etkisinin bulunması durumu ve hatta en azından böyle bir algı dahi demokratik rejimini temellerinden biri olan kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldıran ve dikta rejimine yönelten bir durumdur. Dikta rejimine karşı koymak ise tüm hukuk kurumlarının ve en başta Baro’ların kaçınılmaz görevidirö diye konuştu.
KABULÜ MÜMKÜN DEĞİL
Yargı sisteminde reform yapılmasının kaçınılmaz olduğuna da değinen Pekdaş, “Bugünkü yapısı itibariyle mevcut iş yükünü kaldırmayacağı gerçeğinin farkındayız. Yargının tüm unsurlarının, konuyla ilgili tüm sivil toplum örgütlerinin görüş ve düşünceleri alınmaksızın hazırlanacak yargı reformundan beklenen amacı gerçekleştirmeyeceği ve böyle bir girişimin baştan ölü doğacağını, iş yükünü azaltacak düzenlemeler getirmeyen bir değişikliğin herhangi bir iyileştirme sağlamayacağını, mevcut sorunları çözmekten uzak, yargılamayı hızlandırmaya olanak tanımayan, yüksek yargıyı hükümetlerin ve siyasi iktidarların etkisi altına alacak bir düzenleme olduğunu düşünüyoruz. Bu haliyle mevcut değişikliklerin kabulünün mümkün olmadığını düşünüyoruzö dedi. Başkan Pekdaş, yargıyı, siyasi iktidarların vesayeti altına sokmak isteyen her türlü girişim karşısında sessiz kalmayacaklarını vurgulayarak, “Tasarının gerçek amacının kamuoyuna anlatılması, yasalaşmasının engellenmesi amacıyla her türlü girişimde bulunacağımızı, gerçek bir yargı reformu için yeni bir çalışma başlatılmasının zorunlu olduğunu duyuruyoruz. Parlamento çoğunluğuna dayanarak her türlü yasa değişikliğinde diğer kesimleri yok sayan ve her türlü düzenlemeleri, “torba yasalarla' gerçekleştirerek sağlıklı bir tartışma ortamını engelleyen iktidar anlayışına karşıyızö dedi.
BOYKOT KARARI
Pekdaş, sözlerinin sonunda, “Çözümün yüksek yargı da üye ve daire sayısını arttırmaktan değil, ilk derece mahkemelerini güçlendirmek, çok sayıda istinaf mahkemelerinin işlerlik kazandırılmasından geçtiğinin bilinciyle, yargı kurucu unsurlarının görüşü alınmadan gerçekleştirilmeye çalışılan her türlü yenileştirme çabasının ölü doğmuş olacağı düşüncesiyle, düzenlemelerle HSYK ve yüksek yargı da gerçek yargı bağımsızlığının sağlanamayacağı inancıyla, siyasi iktidarlara bağımlı bir yargıyı kabul etmeyeceğimizin ihtarı olarak, cuma günü, tutuklu dosyalar hariç diğer davaların duruşmalarına girmeme eylemi yapacağızö dedi. “Sürekli ve gerçek adalet için bağımsız yargı kaçınılmazdırö diyen Pekdaş, tüm hukuk örgütleri, hakim ve savcıları da eylemlerine destek olmaya çağırdı.
