Geçen yıl Kamu Personeli Seçme Sınavının kopya iddiaları nedeniyle tekrarlanmasından sonra, bu yıl yapılan Yükseköğretime Giriş Sınavı (YGS) ile ilgili olarak şifre skandalının ortaya çıkmasının üzerinden iki hafta geçmesine rağmen sabır ve merakla beklenen aydınlatıcı ve doyurucu açıklama bugüne kadar yapılmamıştır.
Bu nedenle, geleceğimizin güvencesi ve emanetçisi olan 1,7 milyon genç ile milyonlarca yakınları ve ülkemizin sorunlara duyarlı tüm aydınları AYAKTADIRLAR.
AYAKTADIRLAR ÇÜNKÜ;
ÖSYM yöneticilerinin yol açtıkları kaosla ilgili olarak başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, siyasal iktidar mensuplarının, bürokratların ve ÖSYM’nin bağlı kuruluşu (!) Meteksan yetkililerinin yaptıkları çelişkili açıklamalar inandırıcı olmaktan çok uzaktır.
YGS kaotik sürecinin bir an önce netleştirilmesi ve gençlerimiz üzerinde giderek patolojik bir hale dönüşmüş olan endişe ve stres yükünün giderilmesi gerekirken ÖSYM Başkanı dün öğrencilerin e-posta adreslerine mektup göndererek son derece müphem bir ifadeyle (*) şifreleme yapıldığını kabul ettiği halde sınavın iptal edilmemesi konusunda ısrarlı tavrını sürdürebilmektedir. Hiçbir hukuk devletinde rastlanmayacak bir tavırla ‘Şunu da bilmenizi isteriz ki sizlerin heyecan ve duyarlılığınız üzerinden kamuoyunu karamsarlığa yöneltmek isteyenler hakkında gerekli inceleme, soruşturma ve yasal işlemler yapılmaktadır.’ diyebilmektedir.
AYAKTADIRLAR ÇÜNKÜ;
YGS sınavında cevapların şifrelendiğine dair konuyla ilgili uzman kişilerce ortaya konulan görüşler bu sınavın ölçme ve değerlendirme niteliğini kaybettiğini kanıtlamaktadır.
Ayrıca, en az şifreleme kadar vahim olmak üzere kimi okullara sadece kız öğrencilerin yerleştirilmeleri gelecekle ilgili son derece kaygı verici bir durumdur.
Sınavın iptalini gerekli kılan diğer bir husus öğrenciye özel sınav kitapçığı üretilmesi uygulamasıdır.
Birbiri peşi sıra açığa çıkan farklı şifreler, sürece ilişkin kuşku verici ayrıntılarla birlikte değerlendirildiğinde duyulan kötü kokular, sadece burunları değil, yürekleri ve beyinleri de rahatsız etmektedir. (**)
AYAKTADIRLAR ÇÜNKÜ;
Bilinmektedir ki asıl sorun sistemle ilgilidir.
Siyasi iktidarın özendirdiği nüfus artışı yönetilememekte, başta sosyal güvenlik olmak üzere her alanda sorunların çözümünü imkansızlaştırmaktadır. Yükseköğretimdeki okullaşma ve 25 yaş üstü nüfustaki yüksek öğretimi bitirmiş olma oranları son derece düşüktür. Yükseköğretime olan arz ve talep ile üniversitelerin kaliteleri arasındaki uçurum kapatılamamaktadır. Bu ve bunlara benzer nedenlerle sınav sistemlerinde yapılan değişiklikler yetersiz kalmaya mahkumdur.
Yıllardır, dershanelerden medet uman, ezberci birer test çözme robotu olma yolunda dirsek çürüten gençlik, son sınavdaki organize tezgâh ile yılmış ve bezmiş durumdadır.
Geleceğe ilişkin umut ve beklentiler örselenmiş ve hatta çalınmıştır.
AYAKTADIRLAR ÇÜNKÜ;
Savcılıkça yürütülmekte olan soruşturmanın konuya vakıf bilirkişilerin görüşleri de alınarak sınavın iptali ile sonuçlanmasını, yeni sınavın en kısa zamanda ve tarafsız kişilerden oluşturulacak ÖSYM yönetimi tarafından düzenlenmesini ummaktadırlar.
AYAKTADIRLAR ÇÜNKÜ;
Başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere, YÖK ve ÖSYM Başkanlarının derhal istifa etmeleri gerektiği halde bu kişiler olayı örtbas etmeye çalışmaktadırlar.
Konuyla doğrudan ilgisi olmadığı halde Mülkiye mezunu bir vali yardımcısı haklarını aramak amacıyla son derece zekice ve esprili bir biçimde demokratik tepkilerini ortaya koyan gençlere, aldığı eğitim ve üstlendiği sorumlulukla bağdaştırılması mümkün olmayan bir tepkide bulunabilmekte, onlara YUH çekebilmektedir.
Mülkiyelilik sadece SBF diploması ile edinilen bir özellik değildir. MÜLKİYELİLİK, Bilinçli Bir Seçim; Onur Duyduğumuz Bir Kimlik; Sürdüreceğimiz Bir GelenektiR.
Haklarını arayan gençleri yuhalayarak ve fotoğraflarını çekerek bireysel demokratik tepkisini gösterdiğini söyleyen ve Pennsylvania ile ilişkiden de onur duyduğunu açıklayan, Mülkiye geleneğinden hiç nasiplenmediği anlaşılan Mehmet Borazan’ı söz ve davranışlarından dolayı başta Mülkiye kamuoyu nezdinde olmak üzere kınıyor ve protesto ediyoruz.
AYAKTADIRLAR ve ÇOĞALACAKLARDIR;
Öncelikli mesele YGS olsa da, ÖSYM her yıl ortalama 40 adet sınav yapmakta olup bu sınavlara ortalama 4 milyon kişi girmektedir. Bu kişiler ilköğretim öğrencileri, liseliler, üniversite mezunlarıdırlar, hakim ve polis adaylarıdırlar, TUS’a giren doktorlardır, kamudaki kariyer mesleklerini amaçlayan üniversite mezunlarıdırlar. Liste uzatılabilir.
Bu nedenle daha da ÇOĞALACAKLARDIR.
