Mevsimlik gezici tarım işçiliği Türkiye’nin birçok ilinde yaşanıyor ve yüz binlerce çocuk, doğrudan veya ailesi gezici tarım işçisi olarak çalıştığından, yoksulluk sınırının altında yaşıyor, zorunlu eğitimine…
Yeni öğretim yılına başlamaya günler kala çocukları ve aileleri saran telaşı, maalesef ki, on binlerce çocuk, hala mevsimlik ve gezici tarım işçisi olduğu için paylaşamıyor. Ancak yaşadıkları sıkıntılar okula gitmemekle de sınırlı kalmıyor.
Mevsimlik ve gezici tarım işçiliği ve çocuklar konusunda hak temelli çalışmalar yapan bir sivil toplum kuruluşu olan Kalkınma Atölyesi'nin2011-2012 yıllarında yaptığı araştırma sonuçları, bu durumun ne denli endişe verici olduğunu gözler önüne seriyor. Karne göremeden tarlaya
Araştırmaya göre, mevsimlik tarım göçündeki çocukların yaptıkları işlerin başında tarlarda ve bahçelerde çalışma geliyor. Çocuklar günde ortalama 10 saat çalışıyor ve bir yılda ortalama 76 gün (yaklaşık 2,5ay) çalışıyor. Birçok çocuk için tatil anlamına gelen yaz tatili; bu çocuklar için “işbaşı” demek. Maalesef bu çocuklar okulun kapanmasını bekleyemeden ve dolayısıyla karnelerini de göremeden, tarlalara doğru yola çıkmış oluyor. Mevsimlik gezici tarım işçisi olarak çalışan çocuklar, 180 günlük eğitim yılının 60 gününü, tarlalarda çalıştığı için kaçırıyor.
Sağlıksız koşullarda bir odada 8 kişi
Mevsimlik gezici tarım işçisi olarak çalışan çocukların %30.8’i naylon ya da kamış çadırlarda, %47.2’si ise bez ya da branda çadırlarda barınıyor. Bir oda içinde ortalama 8 kişi yaşıyor olmaları -ki bu en önemli yoksulluk göstergelerinden biri olarak kabul ediliyor- çocukları ve yetişkinleri son derece olumsuz etkiliyor. Barındıkları yerlerde, çoğunlukla atık su sistemi bulunmuyor. Bu durum, birçok hijyen ve sağlık sorununu da birlikte getiriyor. Çocukların %52.2’si sık sık nezle olmaktan, %59.9’u baş ağrısından, %44.5’i baş dönmesinden, %48.7’si bel ağrısından, %19.7’si sıtmadan, %18.5’i ise dizanteri gibi sağlık sorunlarından şikayetçi... Çözümü var
Kalkınma Atölyesi'nin araştırmasında mevsimlik tarım işçisi çocuklar konusunda çözüm önerileri de sunuluyor. İlk olarak, her çocuğun okulöncesi ve 12 yıllık zorunlu eğitime devamının sağlanması için mevsimlik gezici tarım işçisi çocuklarla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı(MEB) genelgesinin kapsamının genişletilmesi öneriliyor. Yine bu genelge kapsamında yapılacak uygulamalar için MEB ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı taşra teşkilatları ile ilgili okullara yeterli finansal kaynağın sağlanması ve başta öğretmenler olmak üzere, eğitim ve sosyal hizmet sektörlerinde, insan kaynağının yeterli ve nitelikli olması, çalışanların istekli olmalarının sağlanmasıda bu konu ile ilgili çözüm önerileri arasında. Ayrıca göç alan ve veren illerde eğitim ve sosyal hizmet sektörlerindeki çalışan kişi sayının artırılması, niteliğinin iyileştirilmesi, MEB ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın eşgüdümlü olarak çocuk düzeyinde sistemli izleme çalışmaları yapmaları gerekmektedir. Bunun için mevcut e-okul sisteminden yararlanılabilir.