adscode

Üniversitelerde kalite artıyor mu, azalıyor mu?

Eğer ortada iddia edildiği gibi büyük bir başarı varsa YÖK’ü de, üniversiteleri de ayakta alkışlamak gerekir.

aguclu@milliyet.com.tr




YÖK ve üniversiteler de TÜİK aynı yöntemi uyguluyor. Önce ilk 500 açıklanıyordu, şimdi ilk 1500’e çıktı. Genel algı tam tersi yönde olsa da, YÖK’e göre sıralamalarda sürekli yükseliyoruz. Hormonlu puanla mı, kaliteyle mi yoksa sıralamalar artık hiç bir şey ifade etmiyor mu? 

180 soruda bir neti bile olanın üniversiteye girdiği, tek adayın dahi tercih etmediği programların bulunduğu, yapılan açıklamaların aksine çoğu üniversite mezununun öğrenim gördüğü alanda iş bulma şansının neredeyse yok olduğu, yurtdışına öğretim üyesi kaçışının her geçen gün daha da arttığı bir ortamda üniversitelerimiz nasıl başarıdan başarıya koşuyor, gerçekten anlamak mümkün değil. 

Eğer ortada iddia edildiği gibi büyük bir başarı varsa YÖK’ü de, üniversiteleri de ayakta alkışlamak gerekir. 

Yok eğer TÜİK yöntemiyle her koşulda pembe bir tablo ortaya koymak için çaba harcanıyorsa ona da göz ardı etmemeliyiz. 

Farklı bir bakış 

TÜİK sıralamaları gibi dünya ıralyamalarının da artık bir önemi kalmadığını her fırsatta dile getiriyoruz. Neden mi? 

Dünya değişti, onlar ve kriterleri hep aynı! 

Üniversite sıralamalarıyla ilgili gelin bir de şu değerlendirmeye göz atalım: 

Times Higher Education (THE), 2025 yılı için dünyanın en iyi üniversitelerini açıklamış. Listede ülkemizden 12 üniversite ilk bine girmiş. 

Buna göre; Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Sabancı Üniversitesi geçen yıl olduğu gibi yine 351-400 bandında yer almış. 

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ise 501-600 aralığındaki, Bilkent ve Boğaziçi Üniversiteleri de 601-800 bandındaki yerlerini korumuşlar. 

Geçen yıl 1501+ bandından bulunan İnönü Üniversitesi bu yıl 1001-1200 bandına yükselmiş. Fırat ve İstanbul Üniversiteleri ise 1001-1200 bandından 1201-1500 bandına gerilemiş. Oysa ki aynı Times Higher Education (THE)’nin;

- 2010-2011 Uluslararası üniversiteler sıralamasında: Bilkent Üniversitesi 112. sırada, ODTÜ 183. sırada, 

- 2015 yılında ise ODTÜ dünyada 85., Boğaziçi 139., İTÜ 165., Sabancı 182. sıradaydı. 

Şimdi YÖK yetkilileri 2025 yılı listesini ellerine alıp sakın buradan bir başarı öyküsü çıkarmaya kalkmasınlar. Aksine şapkalarını önlerine koyup, 14 yıl gibi bir sürede bizler ne hatalar yaptık da sonucu bu oldu diye düşünsünler. 

Aslında çok da düşünülecek bir şey yok. Siz sık sık bunun nedenlerini yazıyorsunuz. Bu nedenleri şöyle kısaca hatırlayacak olursak; 

- Üniversitelerin, eş dost akraba atamalarıyla birer aile üniversitesi haline gelmiş olmaları, - Üniversitelerde akademik ve idari kadrolara atamalarda liyakate önem verilmemesi, 

- Çoğu üniversitenin başına atanmış rektörlerin uluslararası ve atıf almış tek bir makalesinin bile bulunmaması, 

- YÖK’ün defalarca uyarmasına, yönetmelikler, talimatlar yayınlamasına rağmen, üniversitelerin akademik kadrolara adrese teslim yöntemiyle atama yapma alışkanlığının ve isteğinin artarak devam etmesi, 

- Sayı ve nitelik açısından yeterli hocası olmayan üniversitelerde taşıma suyla değirmen döndürmek misali yerleşik üniversitelerden hocalar göndererek eğitim faaliyetinin yürütülmeye çalışılması, 

- Zaten yeterli hoca bulunamazken, mevcut hocaların bir kısmının da, son yıllarda bol miktarda açılan (hatta apartman üniversiteleri, E5 üniversiteleri diye adlandırılan) üniversitelere gitmeleri sonucu belli başlı üniversitelerde bile hoca sıkıntısı çekilmesi, 

- Üniversitelerin önemli bir kısmının bilim yerine, birer akademik unvan dağıtım merkezi haline gelmiş olması. 

- Üniversitelerde akademik özelliğin giderek yok olması, 

- İyi eğitimli, doktoralı, yabancı dil bilen genç akademisyenlerin mobbing, kadrosuzluk vs gibi nedenlerle sürekli ayrılıp başka işlere ve yurtdışına yönelmesi, 

- Üniversitelerin özellikle öğrenciler ve genç akademisyenler açısından mutsuz, küskün ve umutlarını yitirmiş insanların yeri haline gelmiş olması. 

Unutmayalım ki kendilerinin ve ailelerinin maddi manevi onca çabası sonunda üniversitelere girme başarısı elde etmiş gençlerden 2 milyonu, son beş yılda üniversite öğrenimini yarım bırakarak üniversiteleri terk etmişlerdir!.. 

Peki ya size göre? 

Üniversitelerimiz doğru yolda ve eleştiriler abartılı mı yoksa eleştiriler haklı YÖK mü abartılı?..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Diploma açlığı
Usta öğreticiler!!!
Ücretli öğretmenlik (99)
Beyin göçü (99)
Öğrenciye yemek!
Dünya Öğretmenler Günü